Eyvallah Demeden Gidene Ne Söylenir Ki?
Eyvallah demeden gidene, ne söylenir ki bende söyleyeyim? Kendi
isteğiyle tek başına bir yolculuğa çıkan, gel beraber çıkalım demeden ardına
bakmadan, geride kalan nasıl olur demeden gidene, yüreğinde kendini ve geride
kalanı yok sayana, anlatması gerekeni anlatmadan götürene ne denir bilemedim
şaştım kaldım! Gitmekle tüm sıkıntı ve dertleri bitecek mi acaba? Sıkıntıyı veren
ben miyim ki gidiyor? Hatam olabilir bilmeden kırdı isem sanmıyorum neden
kırdın beni demedi ki kendimi anında düzelteyim? Ah cevapsız sorular aklımda yüreğimde
birikerek, beni boşlukların çok olduğu uçurumların etrafında dolaştırıyor! Uçurumun
kenarında boşluğa bakarak, kötüsünü düşünmek gideni geri getirmeyecek, ben en
iyisi, yalnızlıkla dolu odama döneyim kendimle kalayım.
Aslında giden o değil, geride kalan gidiyor yârin gelmeyeceğini
bildiği diyarlara. Artık tüm türküler şiirler, seni anlatacak yüreğimde kabuk
bağlayan yaramı, deşerek kanatacak lakin sen bunu hiç bilmeyeceksin. Bilmemek mümkün
mü? Ben beceremiyorum, sen nasıl beceriyorsun hayret ediyorum, giderken bari
öğreterek gitseydin.
Artık seher vaktinde, kokunda bana doğru gelmeyecek esen
rüzgar ile sadece hasretin acı yanık kokusu gelecek… Gelene eyvallah,
hoş geldin demek kolayda, gidene de güle güle demek çok zor.
Taştı yine hasretle bu deli gönül
Gülmek nasip olmasa da sen gül
Gözlerimde akar iken damla damla yaşım
Sen gül ben öten olamadım bir bülbül
Artık toparlanma ve bunu kabul ederek yaşamaya devam etme vakti
geldi ise hoş geldi sefa geldi vesselam.
Mehmet Aluç