Ben macera ruhlu biriyim
Yerde mi? Gökte mi olmalıyım bilemedim.
Tırmanmalıydım dağlara, tepelere.
Yüzmeliydim enderin sulara
Yürümeliydim börtü böceğin arasında öylece
Gezmeliydim dünyayı eğlenmecesine.
Yüreğim seslenirken kılangıçlara haydi yüreğim uç umarsızca
Peki ya ben uçabiliyor muydum öyle sandığımca
Yürüyebiliyor muydum kırlarda, bayırlarda
Koşabiliyor muydum keyfimin vardığınca
Hayır, hayır, hayır, hayır….
Öyleyse neden geldim ki bu dünyaya.
Kalbime bir hançer yemiş gibiyim
Beynimi hayallerle süslemişim
Sıkıntılar arasında ezilmiş bir böcek gibiyim
Söylesene ey hayat, neden geldim ki bu dünyaya!
Haydi durma konuş destursuzca
Dindir yüreğimin sızısını aklın aldığınca
Gözlerimden akan her bir kan damlasının sebebini anlat bana
Yazıyorum işte duygularımı
Anlatmak isteyip de, anlatamadıklarımı
Yazamamak nasıl bir şey sen bilir misin?
Huzursuz gecenin gelmeyen sabahını?
Bastırdığım duygularımı, arzularımı…
Haydi hayat konuş durma.
Haklısın aslında
Karma karışığım düşüncelerim arasında
Sebze çorbası yapayımda otur karşıma
Biraz ıspanak, biraz brokoli, biraz havuç koyayım mı çorbana
Bir de balık ve rakı yanında
Ayy bune iğrenç denip mecbur kalıp tadına bakıldığında
Harika denebilecek kadar güzel bir çorba.
Haklısın galiba,
Onca hayaller çorbasında, boşa emek aslında
Sahi şuan ki hayatı ben değil, başkası yaşıyormuş
Bense çok uzaklarda, kurtlar sofrasında
Bir bana bakıyorum, bir de yaptıklarıma
Kendimi arıyorum kucak dolusu macerayla
Bir buluyor, bir kaybediyorum satır aralarında
Hayat siliniyor beynimdeki bilgiler olmasa
Küçük dünyamın menteorluğunu yapıyorum nasıl olsa
Hayallerimi arıyorum haydi kapıyı aralasana
Gözyaşlarım yeniden canlanıyor
Bu defa umuda…