Bir ritmi var mıydı sahi, ölümün?
Öykücü kuşların naziresinde saklı
iklimin
Mealinden yok iken başka sığınağı
kalemin.
Bir redif iken hazırlık
İdrak edebildiğinden de öte nüvesi
göğün
Nihavent hüznün sarkacına takılı
Duaların gücüne şahit melekler
Öyküsü yok satan şiirin
Ve ıssızlığına kucak açan şair
Kalemse bazen dipçik misali
Teferruat dolu mütereddit şairin
gizli öznesi
Çökense o rehavet
Bilse de mutluluğun bir rivayete denk
düştüğünü
Ve işte kabri başında
Kendi sığınağı yine kendi yüreği
Ve esen O haşmetli rüzgâr
Rabbine dönük yüzünde açan güller
misal
Gül mizaçlı bir hayatı nasıl da özler
şair
Hüzün devasa bir antrakt
Şiirler soluk soluğa
Solan güneşin cübbesi sırtında
Şairin
Silik el yazısı
Siması ise yabancı şehrin
Elbet
Sihirli değneği kalemi
Kaile alınsa ne alınmasa ne?
Özünden sökün eden közü
Mademki özü sözü bir
Endamlı bir yolculuk alabildiğine
efsunlu
Eşrafı hem kayıp hem yitik günlerin
devamı…
Devran dönenen
Aşk inleten
Özlemse silik bir mecra addedilen
Öyküsünden damlayan
Her kelimenin dumanı üstünde
Fırından yeni çıkan bir şiirin
peşinde
Kavruk gölgeler
Leblebi tadında kimi imge
Leb demeden leblebi
Lebiderya yüreği
İhtimamla seven
İhtişamlı da iken gizem
Efkârı ve ölgün hikâyesi
Gönlün surlarına serili kelam
Gövdesinden ayrık
Bazense baskın çıkan kederi
Eflatun yitimle
Efsunlu ritimler
Metruk hanelerin izdiham yüklü kordan
nefesi
Hevesi
Varsın olsun kursağında kalsın şairin
Temcit pilavı değil
Arpacı kumrusu hiç değil
Hicretin öyküsü
Ve de manivelası
Duygularından sökün eden her hece
Havsalasından taşan binlerce imge
Yazmadığında içini kemiren
Kaosun ta kendisi
Gönlünü hoş tutansa endamlı nice sure
Suretinden değil
Zuhur eden duygulardan ibaret
Kavuşulası o muğlak son
Kefen bezi niyetine beyaz kâğıdın
Kapladığı kapsadığı gövdesi
Ölümse en asil rütbe
Gömülmeden mezara
Bir gömüt değil elbet hiçlik
Kaynakçası inanç ve umut
Deşilense yürek
Yâdından firar eden her beyit
Keşke sadece bir şiirden ibaret
olsaydı hayat…