Ben Ve Gölgem...





Düşleri tekil gecenin:

Ruhunsa eli tetikse…

Bir yıkıntıya mahal verdi verecek gece ve ziftine bulaşmadan karanlığın tevekkülü de yüklendi mi yorgun kalbim.

Menşei yok asla duyumsadıklarımın ve bir memleketi de yok yalnızlığım:

Örücü mahiyette kader ağına.

Sömürücü mahiyette insanlar en çok da Rabbin kuluna vermediği kadar kaldıramayacağını yükünü.

Yoklamam başladı işte ve gece konmadan gövdeme deşe dur yalnızlığı ve işte zikrime denk fikrimle özdeşim ölü nefsimle.

Gün ölgün.

Gece geçkin.

Yüzümde sihirli bir parlaklık ve nemalandığım duygularım nasıl da kalabalık ve işte çoğalıyorum ve işte şahlanıyorum ve işte ç/ağlıyorum:

Görüntü ihlali düştü mü de gölgem üstüme.

Bense zimmetliyim hayata zil zurna sarhoş imgelerim az evvel ayıldı ve işte kalemimi de aldım mı elime:

Ya, diğer elim?

Elbet nefesim gücüm ömrüm yettiği kadar elim, annemin elinde ve eller ve kimse hüzne derde yakın durmayan görüyorum ki aslında benim gördüğüm değil önem arz eden elbet ne var ne yok gördüğü Rabbimin.

Çeperi ruhumun.

Kıyadayım.

Çapası attığım yalnızlığın ve işte yanaştığım limanım.

Lakayt kimse benim uzağında.

Sözcükler bir cadı avı bir cendere ve ruhumun solgun mimozaları sözcükler ve yüreğim yangın yeri ve mentollü bir yanılgı benimki biteviye örselendiğim değil de sadece ötekileştirenlerle de olmaz iken işim.

Çeperi ruhun.

Can havli ile yaşamak ve yaşatmaksa hayalleri ve umudu.

Kubbenin sarkıtı.

Yerkürenin dikiti.

Kaile alınsam ne alınmasam ne ki?

Üzengisi yanlışların ve kırk dereden kırk kova su getirenlere asla minnet etmediğim kadar kırklıyorum işte ruhumu.

Kılkuyruk bir gölge mi?

Evet:

Ben ve gölgem.

Yanaştığımsa umudun dinmez vardiyası.

Bir gel-git olsa bile içimin hüsranı.

Göçebe imgelerden bir şiir inşa etmenin de zamanıdır hani.

Sevk edildiğim en ulvi Makam.

Şair olsam ne olmasam ne ki?

Kıblemde saf tutuyorum ve Kırk Haramilerden de iblisten de şarlatan seyirciden de aldım mı intikamımı?

Sözcükler.

Sağdıcım.

Sol yanım.

Ölümle sevişen ruh ikizim.

Bahtıma da var saygım kırık tahtıma da.

Zanların zamlı tarifesi ve işte ilhamın ayak sesi.

Az evvel uğurladım karanlığı kapıdan ve gece inse de şehre gece inse de üstüme ben halen aydınlık bir yarına meylediyorum.

Gece geçkin kadınların izdiham yeri.

Sözcüklerse kulp taktığım.

İkamesi yalnızlığın ve işte altına imzamı attığım ölüm fermanım.

Geceyi uğurlasam da uğurlamasam da tüm karanlığı iç sesimle ve kalp gözümle de delip geçti mi…

Tahayyül edilebilenden de öte.

Tasvir edemediğim değil bilakis noktasına virgülüne kalıbımı bastığım kalp gözüm ve iç sesim.

Rengi solgun bir çiçek olsam bile su verdiler mi toprağıma işin ilginci bilmiyorum ruhumun kıraç toprağına kimin su verdiğini ve sudan bahanelerle kimse terk eden beni ben seviyorum kendimi:

Rotam belli.

Rengim belli.

Külliyen yalan üstelik inanmadığım kadar da yalanlarına yalancı dostların.

İçtimada yürek.

İstirham ettiğim malum olmuşken koruyucu meleklerime.

İnfaz saatimi de kaytardım ya bu gün ve neresinden tutacağımı da biliyorum hayatın olası risklerine ve girift hüzünlerine çaputlar bağlıyorum ve kürüyorum hüzünlü redifleri cinaslı sitemleri ve çil yavrusu gibi gidenleri çoktan havale etmişken Allah’ a…

Ne yeis.

Ne beis.

Sadece vakıf olduğum O ihtişamlı reis mademki hükümranlığında Mevla’mın tüten dumanı da üstünde iken iç sesimin ve kapıya konsa bile ruhum ben nasıl da dalıyorum bacadan bedenime ve tüm kızgınlığım tüm hüsranım nasıl da dünde kaldı.

Bilen biri var illa ki ve işte bilindik tek tesirli duygu:

İtikadın sonsuzluğunda yeniden kazandım gücümü.

İtikadımın günbegün daha da büyüdüğü nasıl ki yalın bir tasvir ve bakış açısı kazandırıyor bana ve işte yeniden düşüyorum yollara:

Adı olmayan ne çok iklim ne çok ikilem.

Benimse tek bir adım var hem de en sahicisinden:

Çünkü ben umudun rüzgârını getiren Rabbime sevdalıyım çünkü benim adım umut, unuttuklarımı gömdüğüm kadar dünüme gün yüzü görmekle ilintili hem varlığım hem yalnızlığım hem de tüm benliğimle teslimiyetimi nasıl da kazıyorum bir bir hem duygularıma hem sözcüklerime konuşlu olduğum bir an bir duygu ve dinmeyen ayak sesi ile umudun şerh düştüm ben bir kere hayata ve kâinata kavuşmakla da iştigal ne de olsa beni benden daha iyi bilen biri var…

 


( Ben Ve Gölgem... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 17.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu