Hüzün mektebi…
Yüreğin yarenlik seyri
Aşksa
Bil mukabil serkeş bir yenilgi
Olsa da olmasa da zamlı tarifesi
Biçilen değerlerin iz düşümü
Haznesine konuk iken sırdaş imgeler
Gölge misali
Peşimde bir renk cümbüşü
Seyrüseferinde nice yenilginin
Ne çıkar kalem defalarca ispatlasa
rüştünü
Hazandır muhatabım
Ve kıvancım
Saklı satır aralarında
Renk tufanı
Acının bekası
Yâdı belki de dünün
Kemiren onca hüzün
İzzeti ikramsa şiir
İtirafı kolay yutulur bir yorgunluğun
ötesi
Kelamın yitik yırtık cübbesi…
Şairse isyanlarda neşreden güne
Kâh sevdalı kâh sitem yüklü
Sevabına seven ruhun her racon
kestiğinde
Güme gider nice duygu
Ne de çok aldatı
Alıntısı gönlün ihbar ettiği
Yüz görümü bilinmezin güdülerinden
sökün eden
Her yitik an
Her yırtık mintan
Cüssesinden değil cüretinden korkan
İblisin şerrinden uzak
Taşlayan yine iblisi
Şerh düşülesi binlerce umut
Birlerce ufuk
Tekil hanenin endamı
Takviyesi rüzgârın
Yol görünmüş iken
Yorgun zamanların ütüsü hüznü
Yılışık olsa ne ki günbegün
Büyüyen içgüdünün
Ölümle el sıkıştığı
Güllük gülistanlık addedilse ne ki
ömür?
Yitik sanrılarınsa cazibesi
Yatak döşek imgelerin ibaresi
Hazan mahsulü
Yerin göğün kabulü
İnzivada geçen ömrün öyküsü
Kâh şiir kâh mizansen kâh fıkra kâh
roman
Gölbaşında demlenmiş
Günyüzü görmemiş
Bir derviş
Edasıyla salınan kalbin
Nokta koyamadığı kadar yolu nasıl ki
yakın
Kabrin
Bir delik
Bir sökük
Belki de bir ulak
Yatıya kalan duygular alabildiğine
berrak
Gel-geç aşklara kurşun yağdıran
Sermayesi varsa yoksa sevgi
İdamesi aşk
İkamesi hem suskun hem güneş
Mizaçlı bir mevsim
Haresinde gönlün
Hatmettiği günün
Haldır haldır duyumsanan
Bir bilinmezin de nakşında saklı iken
dün
Bazen bir kazanım
Bazen bir kayıp
Ayırdı düşerken payına
Yırtık cübbenin ne ki yerleri
Süpürdüğü
O toz izi
Ve toprağın çeken kokusu
Bazense uyuya kalmış bir tortu
Acının merhalesi
Aşkın gölgesi
Kuytulardan sökün edecek
Revnak sızıların güncesi
Kâh batıl
Kâh artık,
Kâh yitik
Sürmenaj olmuş olsa bile cihan ne ki
Sürmanşet kaderi
Sırtladığı kadar şairi
Baştan çıkaran umudun hikâyesi
Hem neşe hem hüzün
Hem de gizin rakkasesi
Bir rövanşı var ya da yok
Gel gör ki:
Kırık kalbin nasıl da diktir kalesi
Matemin esintisinde
Sessizce yazan o kalem ve şair bir
coşkuyla
Eşlik ederler ki hayallere
Şiarından s/üzülen şiirlerin
Nezdinde kıvançtır saf tuttuğu şairin
Semadan kovulan bir Yıldız ki
Tufanda ve de turfanda
Peşine düştüğü meyyalde
Silik değil asla iradesi
Cepkeni ve cebbar gölgesi
Huşu içinde yaşamak adına
Yâdında saklı teselli
Yârinde saklı tecelli
Uzun uzadıya sevebiliyor olmanın yok
iken de tek kaidesi…