Mintanım sökük ruhumsa devingen:
Aşka ne hacet, mirim?
Aşina oldu mu da insan hüzne
Nasıl da aşikâr sevinçler
Dağ tepe aşılası değil hem ömür
Devrik cümleler sokağında
Bastığın kadar asfalta
Bir de ruhunda açtı mı çiçekler
Albenisi hayatın alyuvarlarına baskın
çıkan
Akça pakça teninde rahmetin
Geviş getiren hüznün meşrebi
D/ağlansa ne ki yürek?
Dağıtan sevinci ve iklimi ve yası
Yasa mahiyetinde sürgün
Edildiği ırak coğrafyalardan
Değil mi ki sökün edecek hazan
Göğün müstesna enginliği
Devrilen putlar ve kaleler ve potlar
Acı basarken yere
Ayakları de yere basmalı ki insanın
Haznesinde umudun
Çöreklendiği kadar meali yükümlülük
ise eğer ki
Yandığının bedeli
Yazgısına da riayet etti mi insan
Hem çömezdir benim yüreğim
Kat izinde saklı bilinmezin
Meylettiğim bir kere
Yedieminde unutulmuş bir kasa dolusu
hüzün
Açık arttırmada solan nefsi nefesi
Yerle yeksan olmuş kubbenin fısıltısı
Uyruğu da yok iken
Hele ki insanın
İdamesi sevginin ne ki
İdare lambasında yazdığım
şiirlerimden sorun beni
Demek mademki özgürlüğüm
Öz güvenim öz verim ve doğal sitemim
Kırık tuşlarında ömür törpüsü
Fildişi bağnazlığında duvar piyanomun
Külü dahi kalmamışken geride
Ve gerisi geri giden ayaklarım
Aymazında ayazın
Ayçiçeği misali körüklenen o kördüğüm
Sabrın sonu mademki selamet, mirim
Sayacı bu evrenin
Sarkacı hüzün olsa bile içime batan
dikenin
Ne karanfil ne begonya
Sıfatımda saklı devinen rengim
Ne çöl çiçeği ne kaktüs
Kolaylıkla da adımı söyleyemez iken
insanlar
Hem güldüğüm hem ki gülüm
Hepi topu mademki tapusu bende bu
gönlün
Dilediğimi severim
Dinmezken içimin meltemi
Dibi gördüm mademki
Yüzeye akseden sevincin rahmetin
Engel tanımaz iken sevgim
Emaresi belki de yarınların
Yâdımdan sökün eden dünün mealinden
Öte
Ötekileştirilse ne ki varlığım
Ölümsüzlüğe şerh düşen bir çiçek
Asil ve asi bir yürek
Zemheride solmadığım kadar
Paye vermediğim zalimin beşerin
Kininden uzak
Ayracımsa üstü örtülü bir tuzak
İçine düşülesi olsa bile
İçtimada seferisi mevsimin
Kapı duvar mademki insan ırkı insan
nefsi
Nefesimde saklı bedellerin neşri
Kâh nesir kâh şiir
Takvası yılın
Tasfiyesi günün
Ödün vermediğim kadar ömrün
Dayattığı ne çok
Devinense toprak
Usuldan beni çağıran sesi