Coşkumun muadili idi sevgi bense
aşkın hatırına kâğıttan kayıklar yapıp da s/üzüldüğümde dere boyu…
Hazandı nakşım
Aşk illa ki nakkaşım
Ölümün rencide edebildiği tek varlık
İhtiyacım
Olandan
Fazlasıyla nasiplendiğim
Değildi asla yalan
Kukumavdı gölgeler
Kusur arayan kusursuzluğuma takılan
çelmeler
Ve çalıntı sevgiler
Duayeni evrenin değildim elbet
Keyfe keder yaşamaya delalet
Hiç değil
Ve işte
Hiçliğimin asma katında saklı iken
içliğim
Dış sese duyduğum öfke
Asla da yoldaşım olmayan kim
Neydi ne nemrut yürekler?
Bata çıka yürüyen çamurun leşine
Bandıkları elleri
Benimse kalem tutan parmaklarım
Açık ara farkla
Ben hem şiirdim hem şehir hem sevgi
Ayan beyan nüktedan
Fıtratım
Zarar ziyan
Tablosunda bütçe fazlası veren yaşlı
yarınlarım
Yasımla muktedir
Yasa mahiyetinde bir çilingir
Misali
Her kapılı kapanın eşiğinde
Elimde salkım saçak duygular
Beşiğini salladığım
Tıngır mıngır
Seslerin
Devasa kehanetlerin
Ezilen içim
Dinmeyen iç sesim
Mademki bendim ben annemin annesi
Müebbet yemişken, familyası kayıp
ruhlar
Aşkın atağa geçtiği
Yüreğinse batağı
Kırgın taziyelerim dünüme
Kırılgan yüreğimin ise sefasını
süremediğim
Kâh yenilgi
Kâh yanılgı
Bildiğimdi ki aşk:
Varsa yoksa çalıntı
Mizacı
Ömürlük sürmeyen aşkların
Kilit noktasında yeşeren yaşaran
gözlerim,
Hamt ettiğime dair
Tek kanıt
Nasıl ki saklıydı Allah katında
Bense
Umursamadan cihanı
Ne halt ettiğinden ziyade
Hal hatır sormanın keyfiyeti
Serilmişken ölümün beşiğine
Şaşa kaldığım
Sevgiyi şeşi beş g/ördüğüm
Semiren bir hüzün
Olsa bile muadilim
Özümden
Sözümden
Geri dönmediğim
Münzevi ıssızlığımın kabri ve kaderi
Mülayim sevgimin kanamalı imgeleri
Ben ki:
Kâh seyyah
Kâh şair
Kâh evlat
En sevdiğimle iştigal
Annemin çökkün omuzlarında
Kartal bakışlı ruh halimin
Devriye gezdiği
İmbat akşamlarında
Sadece koştuğum
Sadece sustuğum
Sadece umut ettiğim
Ettiğimden de öte
Israrla s/aklandığım
Ne mutlu ki bana:
Varsa yoksa
Sefasını sürdüğüm cefa
Ve Allah katında
Hem muteber hem mülayim
Hem de t/aşkın
Kanatlarında
Açan çiçeklerin her biri…
Sunumunda kederin
Yolumda saklı olsa bile dikenlerin
Her biri
Dilemması ve de edanın
Nakkaşı bir vedadan ziyade
Umudun kölesi
Aşkın bekçisi
Şafağın reçinesi
İzahı mümkün olsa ne ki ne?
Anne sevgimin deryalar aştığı
Sonsuzluğun coşkusunu katık yaptığım
her telaşı
Ve her yaşı ve yası…
Yâd ellerde çöreklenmiş
Hüznün
Ve sevginin ve aşkın o tekil münferit
hecesi:
Ana ocağı, ana kucağı
Aşkın kucağı
Gamın gemlerine asılı
Bir gıdım olsa bile
Neşenin sesi iken
Duaların gücünden
Güç bulduğum
Hayatın bilinmez ve kilitli
odalarında saklı
Sırların her biri.
Seyyah sevgimin gölgesi
Muradiye’si
Bilinmezle iştigal bir kürenin ta
kendisi
Tünediğim nasıl ki
Türediğim o vakit ki
Tümden gelen coşkumda saklı
Tüme varım umudun veryansını
Kürediğim umudun seferi rüzgârı
İçime esen doğaüstü güçlerin bilek
gücünde
Kıramadığım kadar zincirlerimi
Bükemediğim bileği öptüğümden de öte
Uğruna ölünesi bir sevginin kat
izinde
Mevcudiyetim
Ve muhalefet yüklü yüreğim
Künyemde yazan ismimin
Hakkını verircesine
Çiçek olup da açtığım iken cennetim
Annemin nazında nezdinde ikbalinde
Rengimle iştigal
Pembeleşen yanaklarında ömrün
Dinmez iken
Vardiyasında sürgün
Edildiğim
Sürmanşet hüznün de bileşkesi iken
Hem umut hem iman gücü hem de
Dinmek bilmeyen bu sevgim
Kanatlandığı ve katlandığı
Kadar coşkuma denk bir temaşa
Hüznüme muhalif bir telaşa
Sebebiyet veren
Kader iken izleğimde saklı kederin
Hem iniltisi hem fısıltısı
Çoktan gitmişken Sağır Sultanın
kulağına
Ve kendimi ebediyen men ettiğim
Dünyevi varlıkların hükmünden ziyade
İrade gücüme delalet
Yaşama savaşım ve umudum iken
Sunulası tek çözüm
Rabbin velayeti ve vekâleti
Aşkla yeşeren gönlün her zerresi
İle ait olduğum sonsuzluğun t/ek
geçtiği…