Nasıl Fırtınalar Gizli İnsanın Yüreğinde

*
bir çengel takılır beyin kıvrımlarına
aklı inletir
kalbi kıvrandırır
uçurumlardan atıverir ayakları
kim, ne, nerede ve ne zaman 
kalıplarından biri hangi cümlenin başına geçse
tüm saltanatlar yıkılır

ne mesela insanın kafasında daha iyi durur
düşünmek mi
veya düşünüp çözmek mi 
sadece bunların ikisi bile
sonsuz bir zahmet ister

nasıl fırtınalar gizli insanın yüreğinde 
hangi labirentler
hangi gömülü batık kentler
hangi şifreler
kalp atışları, karanlıklar, tüneller, dağlar ve güneş...

ne daha düz, daha durağan
daha çabasız ve sakin 
hepsi huzursuz ve tedirgin bir edat sanki
mesela 
nedensiz bir kuş uçmaz
yaprak düşmez
her nedende bir isyan
kabul görmemiş bir kader gizli

mesela
hangi neden bir günah işletir
küstürür, küfrettirir, cinnete sürükler 
hangi neden köprüler kurar
mest de ettirir, aşka götürür
hangi neden hikmet sunar, ram ettirir 


mesela ben hiç korkmadım 
çünkü bana zarar veremeyeceğini biliyorum
insanın insana neler yaptığını 
neler yapabildiğini gördüm  
ben ölümü tanıyorum

artık korkacağım hiçbir şey kalmadı
uzun zamandır yaşadığım bu dünyada
gece gündüz demeden yaşıyorum 
kendimle, geçmişimle ve acımla yüzleşiyorum her dem
tanık olduğum acılara 
tanık olduğum vahşetlere maruz kalanlara borçluyum
korkusuzluğumu 
ben ölümden korkmuyorum

bugün ,dünümden daha fazla cesaretliyim
hüzünlü ve yorgun gözlerim 
donup kaldı öylece
o büyük sessizliğin ardından
şimdi ben ölüyüm

hissettiğim, mutluluk ya da sevinç değil 
hissettiğim, vicdan azabı ve sorumluluk 
yüz binlerin, milyonların gölgesi
yıllar boyunca peşimden gelir 
ölüm bana vız gelir 
ben ölmekten korkmuyorum

insan olmak, insan doğmak değildir 
insan kalabilmektir
dünyanın hangi coğrafyasında yaşarsak yaşayalım 
sahip olduğumuz o iç ses
bizi insan olmaya, insan kalmaya çağırıyor 

zamanın kendini bile yakalamakta zorlandığı günlerdeyiz 
hayal gücümüzün çok üstündeyiz
bütün dünya küçülmüş de
avucumuzun içinde masumane duruyormuş gibi
kendi elimizle esir alıyoruz kendimizi
düşünme ve hayal etme melekelerimizi küçültüp törpülüyoruz
ruhumuz boğuluyor kendi ellerimizle

bu bir hayal değil
kendi hayatımızdan daha gerçek
çok daha hüzünlü ,heyecan verici... 
zamanına sahip çıkan insanın 
acısına sahip çıkacak cesareti yok
duygusunu ve ait olduğu değerleri sahiplenemiyor
bedel ödemekten kaçınıyor

yaşadıklarının kendini yok etmesine izin veriyor
yaptıklarınla yüzleşemiyor
sürekli yok ediyor
sürekli parçalıyor
sürekli yakıp yıkıyor
sürekli buhran üretiyor

öyle birileri de var ki
vicdanından gelen sesi susturamıyor
batıp gideni istemem diyen ibrahim gibi olmak  istiyor
akılların sınadığı zamanlardayız
ve hangi zaman olursa olsun
batıp gideni istemeyecek kadar 
ibrahim gibi olmak zorundayız

nerede o eski dünya
nerede o eski merhamet
nerede özlem dolu kalp 
seni nerede bulacağım diyen bir kara sevdalı
nerede...
nerede bırakıldıysa
hangi bağın içinde
hangi dağın uzağında
orada bulacak insan kendisini 
bir gün mutlaka 

redfer
( Nasıl Fırtınalar Gizli İnsanın Yüreğinde başlıklı yazı redfer tarafından 28.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu