Düşlerden örülü bir iklimdi adeta: saçağının altında uyuya kaldığım yılların peyzajında saklı hatıralar ve her bulut bir kesit ve gök kubbenin yolcuları yerle yeksan edilmiş sırların veryansın ettiği.

Şimdilerde komplimanlar sunuyorum ve dünlerden sökün eden maviden bülteni iken hayatın illa ki umuda serili yüreğim.

Nakşıdır bilinmezin her solgun resim.

Nüktesidir de ömrün sefasını sürmek ne kelime ve yorgun cefanın külleri.

Mantalitesi bellidir beşerin nerede görse seferi rüzgârı içine çeker usulca ve nerede görse o beyaz bulutu bilinmez aslında içinde saklı yaranın derisindeki tebessümdür her beyazlık:

Alnında saklı yazgı.

Yazgıda saklı hatıralar.

Ve de aslına rücu eden hayali sıfatlarla örülü değil asla hayat.

Gönlün bir beyti.

Beyitlerin nüktedan sesi.

Solan günün nakşı.

Ölüden bozma doğum öncesi telaşla örülü yeni baştan yazılası yazgı.

Gündür çeperinde saklı gecenin utku.

Gecedir sözcüklerin tutulan nutku.

Sözcüklerse yorgun savaşçısı kalemin.

Rabıtası bu aşkın, kurşun ağırlığında mizacın en çok da tevekkülü yüklenip darağacına dahi giderken değil mi çekilecektir az sonra ipi ve işte müebbet yenesi yüreğin teftişi ve teşrifi aşka delalet her duygu sonun da başlangıcı iken sökün eden mutu.

Sözcüklerdir dizilesi ipe bir bir ve mandalı yüreğin manidar iklimin veryansın ettiği saf tuttuğu kadar safiyetin dozu ve ikrarı ve mevsimin rutini gök mizaçlı bir şiir ve insan ve mavinin her tonu lütufkâr uğultusu cihanın tebeşir tozu da yutmuşken çıkar ateşi hem de nasıl hele ki yandığı için için yakardığı bir şafak bir de şahikası göğün aslına da rücu eder her şiir ve şair.

Gök menşeli bir sıfat.

Duygularsa miracı hayatın.

Şevki ve şavkı ve nazı.

Süklüm püklüm değil bilakis ayakları yere basan ve başı dik:

Hem kalem…

Hem de kemale ermişken insan.

Ziyan edilesi bunca duygu ve hüsran ve çatlak ve kıraç topraklar ezeli itibarı ile göğe atılası o imza nasıl ki umut menşeli hayaller ve sözcükler.

İklimin söküklerinden esinlendim ne de olsa anbean zılgıt yiyen bir hayaldim ben ötekileştirilen yüreğimden damlayan her yaşın izdihamında saklı tutulası yasımın idam sehpasında mevcut bir avuç hüzün ve de her şeye muktedir yüce Rabbin gücüne ve varlığına sığınan sınandığım kadar da kabımdan taştığım, aştığım bentlerin yüzölçümünde saklı bir nida bir vaveyla…

İhtişamlı idi imgeler bol keseden sevip saydığım.

İtibarın da ta kendisi iken sevginin dilemması ve paçoz karanlığın sedeften gözyaşı kundaklanmış olan hayallerimin kurumunda bin bir v/eda yüklü nefsin değil nefesimin esiri olduğum kadar içime esen rüzgârın üşütücü yüzü.

Yüzümden düşen miydi arkasını topladığım yoksa yüzümde açan güller miydi hem neşrim hem nesrim hem yoldaşım hem de mealim…

İklimin sağdıcı esen rüzgâr.

İkileten kimse aşkı.

İkircikli gölgelerin kumpası.

Ve işte veryansın ettiğim bir gök taşı.

İstifliydi haşmetli yıldızlar her biri mehtaba âşık:

İdare lambasında yazdıklarım on yılı aşkın bir sağdıç iken kalemimin nidaları bense kale duvarları arasına sıkışıp kalmış bu dünyaya yabancı bir esaretle hüznün dehlizinde voltalar attığım kadar ruhumun engebelerinde cirit atan sözcüklerin de rövanşı:

Elbet şiir ekip umut biçtiğim ama yetmedi…

Yaza yaza eteğimdeki taşları döktüğüm ama sonlanmadı…

Yüz görümü bir hüzün beşi bir yerde hayat ve muğlak satırlardan dökülen zerreler bense duacısı sevginin ve umudun bir o kadar yalnızlığın bakır ve bakir sarnıcında saklı bir dilek gibi çaputlar b/ağladığım o kurumuş çınar ağacı başımı yasladığım oysaki çoktan terk etmişti beni yegâne sırdaşım o çınarım şimdilerde çınar misali kimse başını bana yaslayan ve işte yasımla yaşımla bir yasa mahiyetinde hayatı günbegün derlediğim şiirlerin nizamında ve yüreğimin niyazında da saklı iken annem.

Bir kompliman iken sevgi.

Kordan heceler.

Özü sözü bir iken közümden doğduğum külümden sağdığım ve sarkacım ve sağdıcım iken sözcüklerin doğasında saklı tutulası benliğim ve yazmaya doyamadığım şiirlerim ve içinde saklandığım siperim kılavuzum elbet Allah Aşkı külliyemde saklı binlerce anı ve kitap külliyen de yalan, diyemediğim kadar dünümden babadan miras öğretiler…

 

 


( İpe Dizilesi Sözcükler... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 1.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu