Şimdi Nerde
    Geniş düzlükler,dağlar,tepeler,kar sularının erimeleriyle nehirler,dereler,ırmaklar bir yol yolak bulunup dokularında tahribatlar yapılmadan,değişikliklere uğratılmadan geçildiği,işler,güçler yapıldığı zamanlar vardı.Şimdilerde bir sürü köprüler,yollar,viyadükler ve buralardan çokluklarla,sürülerle araçlarıyla geçip duranlar var.İnsanlar sadece kendi kafalarını sokacakları evleri ve hayvanlarını barındıracakları ahılları,tolları yaparlardı.Evet şimdilerde bir değil bir sürü evlere sahipler olunma ve kira gelirlerinden rantlar elde etme düşünceleri var.Kentler beton yığınlarına dönüştü.Bak bak bitmeyen aralarında yürümülerle tüketemediğiniz asfaltlar dökülü yollar var.Çok iyi hatırlarım Adana/Kozan'da bir sokakta mahallenin bir araya gelen çocukları futbol maçlarıda dahil oyunlar oynar,bir tek vasıta ve araç geçmeden,ora bura kaçmadan,kaldırımlara çıkmadan oyunları bitirir tamamlardık.Şimdi bu asfaltlar dökülü yollar,kaldırımlarına kadar yayaların bile geçemeyeceği araç ve gereçler dolu.Çıktılar;çağ atlayacaz,sizleri rahat bir yaşamın içine itecez,ayaklarınıza çamurlar değmeyecek,mal ile melal ile uğraşmayacaksınız,tarlalarda,bağlarda,bahçelerde çalışıp,emekler vererek yorulmayacaksınız dediler.Bizlerden bizleri yönetmeleri gereği kurdukları seçim sandıklarında oylar isteyerek,verdiğimiz oylarla söz ve otorite sahibi oldular.Birbirlerimize tutkunluklarımız vardı evlerimizden dışarılara taşan komşuluklarımızda.Güler yüzlüydük harmanlarda,çiftler sürerken tarlalarda,mevsim dönüşleri bağ bozumlarında,değirmenlerde un öğütümlerinde,köy meydanlarımızda bulgurlar,pekmezler kaynatmalarımızda.Birimizin tamamlanmayan işlerine yardım edenlerimiz olurdu,bedelsiz yürekten canı gönülden.Ruhu yok kentlerin,hepten ıramışlar,insanın insana ılımanlıkları,yufkalıkları kaybolmuş.Suratlar düşük,güler yüzler hepten donuklaşmış,yitip gitmiş.Emekliler yazsa parklarda,kışsa avm'lerin geniş salonlarında banklarda ağaç altlarında sessiz bir yerlere bakarak ikindileri aşırıp,akşamları elleri boş evlerine dönüyorlar.Bu zamanları görmeyip anlattığım zamanlarda köylerinde doğup,büyüyüp,ölenler şanslıydılar şüphesiz.En güzel mevsimleri yaşadılar,doğdukları topraklarında gözlerini yumdular.Binalar fazla,haliyle binaların pencere camlarıda çok.Yaz aylarında güneş camlardan yansımalar yaparak çarşıları,sokakları,havanayı,göğeneyi tümden gezegeni farkındalıksızlıklarla dahada bir ısıttılar.Gökyüzünden dengesiz gök delinmişcesine sular indi,seller vurdu.Bazı yerler bir tek damla yağış görmedi.Güneyde,batıda kimi kentlerde 39 dereceleri bulan haziran başlarında sıcaklıklar medyadan duyulan haberlerde kulaklara gelmekte.Yaa temmuz ve ağustoslarda kavurucu sıcaklıkların termometrelerde kaç derecelere çıkacağını düşünmek bile istemiyorum.Bu inatlaşma ne,ne var mutsuzlukların tavan yaptığı bu kentlerde?Neden dönülmez hayat pahalılıkların tavan yaptığı bu kentlerden,3-5 tavuk,bir o kadar oğlak kuzu ile vakit geçirilecek,bunlarla huzur bulunulacak,mutlu olunacak güzelim köylerimize?Horoz ötüklerini,eşek anırmalarını,oğlak kuzu meleyişlerini,atların koşuşup kişnemelerini,akşamları yayımdan hayvanların dönüşlerini bir arzularım o yaşadığım günlere bir özlemim doluki.Şimdi nerede,nerede o güzellikler?..11/Haziran-2024 Şerafettin Sorkun/İstanbul'dan
( Şimdi Nerde başlıklı yazı serafettin-sorkun tarafından 19.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu