Düşlerim miydi örtündüğüm yoksa gerçeklere öykündüğüm, sahibinden satılık bir öykü müydü ya da şiir…
Mavidendi mintanım
Delişmen aşkın esintisinde saklısın
Mihriban’ım
Çöken göğün ölü kuşları
Bense bir kuşluk vakti düşmüştüm
yollara
Lakin başım öne düşmeden
İçine düşülesi aşkın haraç mezat
sahibesi
Ölüden bozma iken geçen zaman
Bir b/ölü ikide suslara gömüldüm
Aşkın himayesinde
Sözcüklerinse doğasında saklıydı
Elbet büyüklerimden tembihler
Kulağımda bir çift kirazı
Küpe yaptığım kadar
Öğretiler ve babadan miras nasihatler
Kulağıma küpe
Endamlıydı duygular
Enkazın ansızın dönüştüğü o muhteşem
mimari
Kesif sessizliğin dürttüğü kadar
Kelimeleri ve aydınlık ikbalimi
Dilediğim Tanrıdan
Dilemması sözcüklerin
Kordan heceler ve kâinatın
Çalan bestesi
Rüzgârda saklı ansızın da irkildiğim
Göğün bulantısı
Yerkürenin zehri
Kulaktan dolma bilgilere itibar
etmediğim kadar
Yalnızlığım çoktan gitmişken
Sağır Sultanın kulağına
Azadesi mevsimin
Yaz sıcağında erimeliydi oysa
İçimdeki buz dağı
İçtimada enfes bir esinti
Yârim ve yâdım ve tek tesellim
Elbet yüce Tanrı
Bir imge ansızın zuhur etti
Çekiştirdi iki yakamdan
Tünediğim kırık dalın serzenişi
Bense çoktan karışmıştım karanlığa
Göğün entarisi
Ruhumun mimarisi
Ve işte tükenen zamandan arda kalan
Tütsüler yaktığım
Buğrasında ömrün aralıksız
sevdalandığım
Ne mahşeri kalabalık ne de makberim
Yetindiğim kadar yatıya da kaldı mı
duygularım
Duayeni yalnızlığın
Muhatap olduğum sadece Rabbim
Dardı sokaklar
Karanlıktı dehliz
Uyuya kaldığım bir öğle üzeri
Endamlı rüyaların bileşkesi
Hayaller ve gerçekler
Kof ve de küflü mazinin sergüzeşt
esintisi
Kelamın hası
Yüreğin hazzı
Haiz olduğum o minval ki
Çöktü çökecek dizlerim
Dizelerim yosunlu hayli de tuzlu
Çağlayan yaşım
Çemkiren şeytanın nefreti
Bense uleması aşkın
Ulak bildiğim titreyen kalemim
Yetmedi
Annemin duası
Sürü psikolojisinden ayrı düştüğüm
Zemheride tutuşan saçlarım
İade-i itibar
Elbet kalemim iken hayata tutamağım
Bir şiir
Derken bir nesir
Sihirli bir d/okunuş
Ruhumda asılı defteri kebir
Kibre kine nefrete karşı
Karşıladığım yeni günü nazımda saklı
İken bitimsiz niyazı
Ne de olsa annemin ayaklarının
altında idi
Cennetin çağrısı
Yaşamın ağrısı
Ederi olmadığı kadar hayatın
Sözcüklerim ipe dizili
Bir dizi ihanet
Ve aşk sağdıcım
Solumda yatan aslanın
Yattığı yerden belli iken
Gücüm de zamanla tükenirken
İzahı varsın olmasın yaşamın
Rehavetin öncüsü gecenin solgun
Ferinden sökün eden bir yıldız misali
Yağan yağmura kadere teslimiyetim
En azından
Çok görmeyin bana iki dize şiiri
Aşk ise sözcüklerin efendisi…