Havalacıların parasına çökeceksen en uzaktakinden başla.
Önce özetler.
Döviz büfesinide soyarlar, dikkat et
Telefonla işlem yapmayı zorlaştırırsan, bankayıda
soyarlar.
Gürültüyü seven müminler.
En önemli parolayı bozdunuz.audicinin adamları
sizleri işaretledim.
Leş lalesi devrini bitiriyoruz.
Cipies li valizine güvenme iki plastik torba işini
bitirir.unutma.
Havalacıların parasıymış sistemlerine sızdım. istemeden.
Bunlar nerenin havalacısı dedi. bir bilen. dünyanın
öbür ucu dedim.
Ti ordan gelmezler dedi.o kadar para için dedi moral
verdi. sevenler
Edebiyatevinde saklanıyorum kimse yazmasın ve
konuşmasın. dostlarım.
Şair ve yazarların zarflarını hazırlıyorum.postayla
göndereceğim. inşallah.
Şimdi masallar
Yakındaki döviz büfesinden gelenler, cipies li Euro
dolu bavulun içindekileri masa üzerine dizmişler saymak üzere hazırlık
yapmışlar. kredi kartımı iptal etmek üzere o bankadaydım. cevap veren bir memur
bulamayınca kendimi Euroların sayıldığı masanın önünde buldum. kadın memur ters
ters konuşunca niyetimi bozdum paraları kapmaya karar verdim. Oysaki bir
daha kötü işler yapmayacaktım. Sabıka
kaydım kabarıktı. Ayrıca yemin etmiştim. marketten aldığım ve elli kuruş verdiğim iki adet naylon torba ile bu kadar
paraya blokaj yapacağım aklıma gelmezdi. kadın memura para yatırmaktan
vazgeçtim paralarımı geri alıyorum diyerek
Euroları torbaya doldurmağa başladım. Memure hanımın basıreti
bağlanmıştı. Hiçbir tepki göstermiyordu. Şaşkın şaşkın bakıyordu. Değerde yüksek , Sayıca da
büyük olanları poşetlere doldurdum. Kapıdan girip ilk sıra numarası
almadan güvenliğe sorayım boşuna beklemeyeyim diye düşündüm fakat güvenlik
beni tersledi olay ters başlayınca terslik devam ediyor. Güvenlikteki arkadaş
verdiği cevaptan pişman olacak ki ,
Benim soygun yaptığım sırada arkamdan geçerken bireysel üst katta dedi.
Bende sıra numarası alıcakmıyım dedim, evet dedi. Makına dan sıra numarası
aldım üst kata çıktım alimde iki torba dolusu Euro olunca sakince bankadan ayrılmak kalmıştı. ikinci
katta çalışmadan oturan memurun karşısında oturdum ve cep telefonu ile konuşup
yalan söylediğini duyunca dışarı çıkmak için bir yol buldum. Ezan saatinin
gelmesini karşıdaki camiinin sonuna kadar açık olan Hoparlörü nün çıkardığı,
sesi bozuk müezzinin beter sesini duyacağım zamanı bekledim o hengamede küçük
boy asansörle alt kata inip kapıdan çıkacaktım. ve öyle oldu kapıdan sakince
çıktım. yolun karşısına geçtim. alarm çalıyordu fakat kimse duyamıyordu. Bir
ben duyuyordum. yoksa çevrede sivil
polis çoktu . Döviz büfesinden paraları getirenler telaşa kapıldı. henüz banka
paraları teslim almamıştı. döviz büfesi havalacıların Euro larını getirmişti.
elemanları hopluyordu belediye çalışanı kutudaki çöpleri alıyor. Siyah renkli yeni
plastik poşetlerle değiştirerek görevini yapıyordu. bir önce değiştirdiği çöp poşetine yöneldim.
kullanılmamıştı. Elimdeki poşetleri içine attım. artık içi gözükmüyordu . torbayı olduğu yerden çıkardım. eve doğru yola çıktım. Kendimi noel baba gibi
hissediyordum. Ho ho ho diyordum Vatandaşı soymak kolaydı, soyulmayı
deneyimleme sırası onlara gelmişti . havalacı kalleşler. Satılık butik otel
ilanlarına baktım kaç param olduğunu bile bilmiyordum. tam o sırada şeytan
geldi. git o köşedeki döviz büfesine saydır dedi. yok artık daha neler şeytan dedim içimden.
ama kafama da yattı. şansımı zorlamadan bu işten sıyrılacaktım şeytana uymaktan
vaz geçtim. zafer hava limanının kesin hesaplarını yaptığım. Hesap makinesi bereket yanımdaydı . On bir hane hesap yapabilen
süper gelişmiş bu makine her şeyi son derece titiz hesaplaması ıle tanınıyordu.
Kancalı kısıma torbayı astım artıya bastım sonra diğer torbayı astım eşittir
yaptım. iki milyar Euro dedi tl ye çevirirsem taşıyamam diye çevirmedim. Özel
hava yolundan Uçak kiralıyarak butik otel
almaya gitme zamanı gelmişti. hava yolu şirketinin yolladığı araç a
atladım ver elini hava alanı uçak hazırdı uçak personeli uçağın kapısında
karşıladılar. Hemen yola çıktık kaptan pilot zafer hava alanı seyahatlerimden
tanıyordu.Bayburt hava alanının kesin hesaplarını yapmaya gidiyorsunuz değilmi
diye sorunca içime bir kurt düştü. Bu kadar kötü bir insan olamazdım. şeytan
içime girmişti. kötülere bir şey olmaz demişti antik Zeus ama yanılmış
olabilirdi. On bir haneli hesap makinesi yanımdaydı. bu hesap makinesinin halka
verdiği zararı hiçbir hain bu vatana veremezdi. emekli maaşımın gözümün önünde
erimesinde bu hesap makinesinin rolü olabilirdi. şüphelendim. Dalgın dalgın
camdan bakarken aklıma bu hesap makinesinden kurtulma fikri geldi. iyi
düşünmeli öyle karar vermeliydim.
satranç tahtası ile buğday tanesinin hesabını yapabiliyormuydu. bu hesap makinesi meraklandım. biraz
karıştırınca yapabileceğini anladım. ülkemin başına gelen bu kadar felaketten
sonra buğdayın ana vatanını tekrar canlandıracaktım.