Hep Sen Oluşumun Hikayesiyim

*
hayatım boyunca yüreğimi teskin eden huzuru 
hep doğada buldum
rüzgar fısıldar kulağına en sakininden toprağa uzanır
gökyüzü ile konuşursun
sana sonsuzluğun pencerisini aralar 
daralan gönlüne maviliğini akıtır...
çiçekler has dilleri ile şiirler söyler, 
yeşillik dolar gözlerine

ölünüyor, hasret çekiliyor, yaşanıyor,
velhasıl hayat akıp gidiyor.
en tesirli kitaplar yalnızlığa çekilince yazılır
aynen öylede 
en tesirli muhabbet, 
maşuktan uzak kalındığında yaşanılır
yürürsen yakın, bakarsan uzak gelir
koca bir dağın ardına sığınmak istersin 
yalnızlıktan başkası anlamaz, dinlemez gönül lehçesini

bugün hazan düştü gönlüme zaman ağacından 
vakti geçti bendeki mevsimin
sensiz sararan bir mevsim yok bende
sen olsan bir başka güzel görürdüm
uzaklardan mavileri, yanımda duran ağaçları
batan güneşi ,esen rüzgarı, karşımda bulutlanan dağı
bir başka duyardım, içimdeki sana seslenen sessizliği
bir başka hissederdim seninle  bitanem
sonbaharın sararan duygularını

sessizlik içime dolan bir gök gürlemesi
hazandan kopan bir yaprak misali, 
yorgun gönlümden süzülüyor oluk oluk 
bulutların ardında saklı kalmış 
yalnızlık uçurumlarından bakıyorum uzaklara artık
yoruldu ruhum, yaprak düştü ve hazan hiç sararmadı
gömüldü içimde acı acı 

kuşların her mevsim sana uçtuğu bir memlekette 
yaşamak isterim bitanem
kanatlarına sesimin bestesini okur
pencerene konacak bir sabah düşlerim 
sana mevsim mevsim koşan kırık bir hava olmak vardı
saçlarını nazikçe okşayan…

güneş sensiz inmiyor yeryüzüne
çiçekler sensiz görmüyor gökyüzünü
sular kaybetmiş şırıltısını ,sensiz akmıyor serin serin
ömrüm zaman zindanlarında tutsak, 
vakit geçmiyor sensiz bitanem
toprak özlemez yağmuru, bulutlar yağmıyor sensiz

mevsimler durdu gönül mahzenimde , 
gönül hep kış sensiz bitanem
insanlar çok yoruyor artık
her gelen yükümü arttırıyor. 
hele ki gönül yükünü arttıranlar… 
kaçacak bir yer olsa da uzlete çekilse gönül, 
yalnızlığa kaçsa

kar yağmaya başlayınca
kimsesiz sokaklarda bulurduk kendimizi
düşen her tanenin içinde kendimizi kaybederdik 
birilerinin beni dürtmesi gerekir
bu tefekkür rüyasından uyanmam için
işte ben o günleri çok ama çok özledim bitanem

kendimi sonsuzluğun iki yakasında hissediyorum
hangi tarafa düşeceğimi bilmiyorum
ve çok endişeliyim
bazen ümitli olsam da aynı zamanda korku içerisindeyim
yarın olur mu… onu da bilmiyorum 
sensiz hayatın neresinde olduğumu 
inan bende bilmiyorum bitanem 
başında mı 
ortasında mı
sonunda mı

nereye varırım onu da bilmiyorum
elimde var olan azık yolculuğuma yeter mi 
onu da bilmiyorum
sonu gizem dolu bir bilinmezlik dehlizinde 
kendini kaybetmiş bir sarhoş gibi 
ordan oraya savrulup gidiyorum
hangi rüzgarım, doğuya mı batıya mı esiyorum 
onu da bilmiyorum bitanem

bilmek başka ,bulmak başka
olmak başka, aşk başka…
ey gönül sesim etme eyleme
ya nasip…de
bekle.

varlığın, tüm gurur mumlarımı eritti
nedendir bilmiyorum sabaha çöken bu suskunluğum
bir bilsen, senden kopan fırtınaların
içimde yankılanan sesini 
beni içimden söküp atışını
ben, ben olmadım ki hiç
asla okunmayacak olsam da
hep sen oluşumun hikayesiyim bitanem

redfer

( Hep Sen Oluşumun Hikayesiyim başlıklı yazı redfer tarafından 8.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu