
Ey kalem
Şahit ol elemime
Ey gözlerim yaşa boğul bugün
Yan içten içe yine
Ve bürün siyaha kalbim
Muharremdir bugün
Bugün mevsimlerden hüzün
Bugün gülün toprağa düştüğü gün
Bugün kederin kalbimi boğduğu gün
Eyy uzaklarda çok uzaklarda görülen kerbela
Eyy derdi canıma işlemiş sevda
Eyy sessizlik ikliminde çığlığa boğulan ben
Renklerin olmadığı yerde yine simsiyah heybem
Ey kalbimin nazlı sevdası
Öyle bir acı ki geçmiyor asla yarası
Sen özlediğim her güzel ansın
Huseynim gönlümde kapanmayan yaramsın
Ayın geceyi aydınlatmaya utandığı birgün
Toprağa susuz lebinin düştüğü gün
Susamaya haya eder bütün canlar
Su dedikçe feryad eder Fıratlar, Dicleler, Asiler nehirler
Ve minik kundaklarda binlerce Ali Asgarler
Bugünün Kerbelası Gazze de cennete emanet edilirler
Eyy Huseynim senden sonra büküldü insalığın beli
Tutamadı insan mazlum elini
Mezun etti çağından yalnızlığın demini
Ey huseynim
Kerbela benim yetişemediğim bir sevda
Bugünden sana selam var Gazzeden
Gel ey Alinin goncası
Gel ey ehlibeytin nuru
Bugün gel rüyalarımıza
Yetimlerinden selam var senin Kerbelana