-Sana müjdeli bir haberim var.
-İş yerinde terfi mi aldın yoksa?
-Hayır ama bu  benim için daha önemli canım,zıbın aldım.
-Zıbın mı?
-Evet
-Kendine...
-Kendime değil.
-Ya...
-Bebeğimize.
-Doğmamış bebeğe don biçilmez derler canım henüz erken değil mi?
-Bebeğimiz olacak.
-Anlamadım.
-Bir-be-be-ği-miz ola-cak.Açık açık söylettirip utandırma beni,özel günüm  olmadı işte anla!

Kulaklarına inanamıyordu sevgilisi,kıpkırmızı oldu,yüzünü ateşler bastı,dili tutulmuştu sanki tek kelime söyleyemedi,başını öne eğdi ve istemsizce seyrek olan saçlarını okşadı çünkü aklından şu geçiyordu:düğün gününe tam iki ay vardı.

Yer aynı yer,masa aynı masa,günlerden aynı gün hatta aynı saat buluşmuşlardı bir  kafede iki genç sevgili ancak  farklı olan tek şey vardı,konu. Önceden buluşabilecekleri bir yer ararken,tatil planları yaparken zıbın,sanki aşklarına  darbe vurmuş gibiydi.Kız,çeyiz hazırlıklarını anlatmayı bırakıp derin derin düşüncelere dalarken aynı  kızıl saçlı,ince bacaklı garsonun sesiyle irkildi:
"Limonatalarınızı getireyim mi efendim?
"Az sonra"diyebildi sadece sesi titreyerek.


( Zıbın başlıklı yazı berberce tarafından 24.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu