Hayatın Acıları Ve Güzellikleri
Hayat bazen öyle bir noktaya gelir ki, artık dayanacak gücümüz kalmaz bittim Rabbim dersin, Rabbim yettim der ve her şeye yeter. İçimizde yanan ateş, her geçen gün biraz daha büyür ve bizi tüketir. Bu ateş, yaşadığımız acıların, kayıpların ve hayal kırıklıklarının bir yansıması değil tecrübenin merkezidir. Her sabah uyandığımızda, bu ateşin biraz daha harlandığını hissederiz buna aşk da dâhil hele aşk olunca onu görmeden sönmez ateş, harlar yaktıkça yakar özlemi. Ne olur tükenin bitin acılar, diye haykırırız içimizden, imtihan dünyasıdır imtihan devam eder. Bu haykırış, belki de en derin arzularımızdan biridir. Çünkü acılar, bizi bizden alır, ruhumuzu yıpratır ve umutlarımızı karartırken sabıra sarılırız. İçimizde yanan ateşi söndürmek, yeniden nefes alabilmek için tek çaremizdir.. Bu yalvarış, belki de en çaresiz anlarımızda dudaklarımızdan dökülen bir feryattır. Çünkü acılar, bizi yalnız bırakmaz, peşimizi bırakmaz. Her an, her saniye bizimle birlikte yaşar bizi ham iken pişirir kul yapar. Ancak, her karanlık gecenin bir sabahı vardır. Her acının bir sonu, her derdin bir çaresi vardır. Belki de bu acılar, bizi daha güçlü kılmak için vardır. Belki de bu ateş, içimizdeki gücü ve direnci ortaya çıkarmak için yanmaktadır. Sonunda, acılarımızın da bir sonu gelecektir. İçimizde yanan ateş, bir gün sönecek ve yerini huzura bırakacaktır. O güne kadar, sabretmek ve umut etmekten başka çaremiz yoktur. Çünkü hayat, her şeye rağmen yaşamaya değer.
Hayat, bazen zorluklarla dolu olsa
da, içinde barındırdığı güzelliklerle de bizi büyüler. Her gün, gözlerimizi
açtığımızda, etrafımızda keşfedilmeyi bekleyen sayısız güzellik vardır. Bu
güzellikler, bazen küçük bir çiçeğin açışında, bazen bir çocuğun gülüşünde,
bazen de sevdiklerimizle geçirdiğimiz anlarda saklıdır. Doğanın sunduğu
güzellikler, hayatın en saf ve en etkileyici yanlarından biridir. Bir ormanda
yürüyüş yaparken, kuşların cıvıltısını dinlemek, ağaçların arasında süzülen
güneş ışığını görmek, ruhumuzu dinlendirir ve bize huzur verir. Denizin
maviliği, dağların heybeti, çiçeklerin renk cümbüşü, doğanın bize sunduğu eşsiz
güzelliklerdir.
İnsan ilişkileri de hayatın
güzelliklerinden biridir. Ailemiz, arkadaşlarımız ve sevdiklerimizle
paylaştığımız anlar, hayatımızı anlamlı kılar. Bir dostla yapılan samimi bir
sohbet, sevdiklerimizle geçirilen keyifli bir akşam, hayatın en değerli anıları
arasında yer alır. Bu anılar, zor zamanlarda bize güç verir ve hayatın ne kadar
güzel olduğunu hatırlatır. Sanat ve kültür de hayatın güzelliklerini
keşfetmemizi sağlar. Bir resim sergisinde dolaşmak, bir tiyatro oyununu
izlemek, bir müzik konserine katılmak, ruhumuzu besler ve bize ilham verir.
Sanatın gücü, hayatın karmaşıklığını ve güzelliklerini anlamamıza yardımcı
olur.
Hayatın güzellikleri, bazen en
basit anlarda saklıdır. Bir fincan kahve eşliğinde kitap okumak, sabahın erken
saatlerinde yapılan bir yürüyüş, güneşin batışını izlemek, bu basit ama değerli
anlar, hayatın ne kadar güzel olduğunu bize hatırlatır. Sonuç olarak, hayatın
güzellikleri, her an her yerde karşımıza çıkabilir. Önemli olan, bu
güzellikleri fark edebilmek ve onlardan keyif alabilmektir. Hayatın sunduğu her
anı, her güzelliği kucaklamak, bize mutluluğun kapılarını aralar. Çünkü hayat,
her şeye rağmen, yaşamaya değer, vesselam.
Mehmet Aluç