Her mısra, bir kapı aralıyor içimde. Zamanın durduğu o anlarda, kalbimdeki ritim, seninle senkronize oluyor. Gözlerin, bir ressamın tuvaline düşen en güzel renkler gibi, ruhumu renklendiriyor. Aşkın karmaşası, bazen bir bulmaca gibi beni sararken, bazen de basit bir melodi gibi akıp gidiyor. Bu hüzünlü duygusal yolculukta, kaybettiğim her şeyin ardından bir şeyler kazanıyorum. Anılar, yaşamın tuğlaları gibi, beni yeniden inşa ediyor. Her hatıra, bir ders; her gözyaşı, bir öğretmen. Aşkın sunduğu bu derin yolculukta, kendimi yeniden buluyorum. Geceye karışan sesler, rüzgârın fısıldadığı sırlar gibi; her biri, aşkın özünü taşıyor. Duygularım, bir orkestra gibi senin etrafında çalarken dans ediyor. Kimi zaman bir hüzün, kimi zaman bir sevinç; ama her daim bir tutku var içimde. Aşk, sadece bir kelime değil; bir yaşam biçimi, bir varoluş sebebi. Seninle yaşadığım her an, kalbimde bir iz bırakıyor. Ve bu izler, zamanla derinleşiyor, kök salıyor.
Bu aşkım, hayatın anlamını
keşfetmemi sağlıyor; her anı, bir ders niteliğinde. Aşkın büyüsü, beni her
seferinde yeniden canlandırıyor ve içimdeki tutkuyu alevlendiriyor. Aşkın büyüsüne
kapılarak gitmeyi düşündüm; ama her seferinde kalbimin derinliklerinde bir
şeyler beni durduruyor. O büyüleyici his, beni peşinden sürüklüyor. Gözlerin,
bir çıkmaz sokakta çıkışını arayan ruhum için bir pusula gibi. Her bakışında
kaybolmak, beni daha da derinlere çekiyor.
Gitmek, belki de en kolay yol.
Ama seni geride bırakmak, ruhumda bir boşluk hissi veriyor. Aşkın büyüsü, sadece
bir anlık serinlik değil; kalbimde alev alev yanıyor. Gidip gitmeme
kararsızlığı, içimdeki fırtınayı daha da büyütüyor. Aşk, bir yolculuk;
ama bu yolculukta kaybolmak, kendimi bulmakla eşdeğer. Her adımda, seninle
yaşadığım anılar canlanıyor. O anların sıcaklığı, beni sarıp sarmalıyor.
Gitmek, belki de bir kaçış; ama kalmak, aşkın gerçek yüzüyle yüzleşmek demek. Bazen,
aşkın
büyüsüne kapılarak gitmeyi istemek, içimdeki korkuların bir yansıması. Ama biliyorum
ki, her gidiş, yeni bir başlangıç getiriyor. Aşkın büyüsü, beni her seferinde
yeniden canlandırıyor beni. Her defasında, seni bırakmanın acısıyla yüzleşmek zorunda
kalıyorum.
Bir bıçağın keskin yüzü gibi keskin
bir hisle, aşkın her yönünü keşfederken, kalbimdeki bu savaşı da yaşıyorum.
Aşkın derinliklerinde kaybolurken, bazen bu bıçağın keskinliğini yüreğimi
keserek kanatıyor. Bu aşk, içimdeki korkuları ve umutları bir araya
getiriyor. Aşkın büyüsü, sadece bir kelime değil; bir yaşam biçimi, bir
varoluş
sebebi. Seninle yaşadığım her an, kalbimde bir iz bırakıyor. İşte bu izler,
zamanla derinleşiyor, kök salıyor. Geleceğe dair umutlarım, seninle
şekilleniyor.
Mehmet Aluç