Top Yekun Firardayız...




Harı hüznün kesif sessizliğinde ölgün yarım kürenin döşünden sökün ederken yıldızlar ve ekvator ve işte ben bir metafor b/ellerken aşkı, yalnızlığın kuytularında ansızın da kanım donar.

 

 

 

 

 

Mağdur gülüşlerin bekleyişi…

Tayin edemediğim sırlar

Ve atanmadığım makam

Sözcükler kadar

Kanamalı mıdır yürek?

İmgelerin çoğaltışında taş mı kesilir kalem?

Ve işte nidaların sarmalında

Ve işte hüznün girdabında

Köklediğim iken hüzün

Kardığım ölgün günün gevşemiş contası

 

Mevsimse ıssızlığın yankısı

Ağlayan solgun yapraklarsa

Bir gizemi deşifre edip içine de çekildiyse insan

Ve nice zalim,

Ah, nicesi kaçın kurası…

 

Kurak bir ıssızlık

Hemhal olduğum sancılı bir yalnızlık

Ve sızısı dinmeyen

Peyderpey ölünen

Pantomim misali sürüklenen

Ve yerlerde sürünen insanlık

Haşmetli bir gölge iken hüzün

Peyda olacak mucizelerin beklentisi

Kordan közden körden gözler

Uleması zamanın

Bir serzenişten çok öte

 

İsyanın fukarası

İhmaller zinciri

Ve masumiyetin terk edilişi

Satır arasında yansa ışık ne ki?

İnsanlığın ışığı feri çoktan sönmüşken

Ve işte yuvalanmış acılar

Ve işte doğurgan ölümler

Biri yer biri bakar misali ne ki?

Azınlık olsak bile

Avurdu çökük günün sefasını

Sürmek ne kelime?

 

Ölüm

Ve sürgün edilmiş gün

Derdest edilmiş bir kere verilen hüküm

Ah, be hafız:

Sadece dizlerimin değil

Dizelerimin b/ağı çözülüyor

Çelimsiz bir çocuk misali

Gardımı alsam ne ki ne?

Giden çoktan gitti

 

El sallamıyorum artık gidenlere sadece

Gitmesin artık başka çocuk vakit erkenken

Cennete

Yerkürenin cehenneminden koruyamadığımız nicesi

Yazılası şiirler ne ki ne?

Daha çok küçük iken her biri

Okul yerine girdiği toprağın altı

Ve üstümüzde ölü toprağı

Meğerki bir aldatı

İmiş insanlık:

Sevemediğimiz koruyamadığımız

İniltisi dahi kesilmişken vicdanların

 

Top yekûn biziz yargılanması gereken

Top yekûn firardayız

Top yekûn…

Kâfi değil mi artık nice Narin nice Leyla

Topun ağzında kelam

Selamı kestik mi de hayattan

Günahımız büyük

Ve nice güruh toplanmış cami avlusunda

Bu kir asla çıkmayacak ne elimizden

Ne alnımızdan

 

Bunca kin bunca kinaye bunca zulüm

Melekler dahi terk etmişken bizi

Yetiş yüce Allah’ım

Ve İlahi Adaletin sökecekken şafağı

Şafağı atmış insanların gölgesinden dahi

Ayrı düştüğü

Bir taziye vakti daha mıdır bizi bekleyen?

 

Geç de olmasın asla başka Narinler ölmeden:

Yetiş yüce Rabbim yetiş

Dergâhında kabul ettiğin çocuklar ve melekler adına

Bu acının da dermanı sadece sende saklı…

 


( Top Yekun Firardayız... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 10.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu