Kayıp
Kayıp

Anılarımda kayboldum, hayat gözlerimi bir kez daha karartırken. Karanlık sokaklarındı seslerim, içimde kopan fırtınalara her bir yanım bedel. Bir kez tatmadım bu yalancı baharı, hayat her hatamda tüm anılarımı gözlerimde parçalarken. Artık biliyordum, bir böğürtlen kışını çekmek için bu yalancı baharı tekrar tekrar yaşamak gerekiyormuş. Yıllar, yıllar çok değiştirdi gözümün rengini.

 Hayat gerçekleri yüzüme dövmekten usanmasa da bana alacakaranlık sokaklarda yalnız düşlemeyi, seslerinde yalnız şarkı söylemeyi, kalemi tek kendi elimle yazmayı öğretti. Ben büyümeyi önce kendi içimde sonra soğuk, yalnız koridorlarda öğrendim. Öğretmenimse duvarlar, kitaplarım zihnim, ödevimse içimde yaşadığım böğürtlen kışını geçirmek. Ta ki tekrar bir yalancı baharı daha yaşayana kadar.. 

Annem ne zaman yorgun olsam ela gözlerime bakardı. Her defasında hayranlıkla:

- Gözlerin çok güzel, yemyeşil olmuşlar yine. 

Ne zaman ağlasam burnum kıpkırmızı olur, gözlerimin rengi bu sefer de kırmızı ile karışırdı. Babam da en çok annemin gözlerini severdi aslında. Babam annemi ilk gördüğünde gözlerine aşık olmuş. Ben ve tüm kardeşlerimin de gözleri böyle kocaman kocamandır. Babam ben doğmadan önce annem adına dualar edermiş:

- Rabbim tüm çocuklarımın gözlerini seninkiler gibi eylesin.. 

Annemin eli hiçbir zaman sudan çıkmazdı. Her gün mutlaka evi barkı toplar, temizler bize en güzel yemekler yapardı. Bir dediğimizi hiç bir zaman iki etmezdi. Bir ah desek yanımızda olurdu. Yorgun olsa bile pek belli etmez, gücünden ödün vermezdi. O kadar hasta olmasına rağmen o kadar yorgun olmasına rağmen bakmazdı kendine sırf bizi ve evi aksatmamak için. 

Anneme her zaman özenirdim, hala da özeniyorum. Gücünü, pratikliğini ve hızını. Tabi ki her anne gibi onun da kusurları olabilirdi ama o benim gözümde her zaman kusursuzdu. Güzelliğiyle de, ruhuyla da. Günün birinde eğer anne olursam, hala ondan çok şey öğrenmem gerektiğini biliyorum. Benim fedakar, güzeller güzeli anneciğim. Her şeye rağmen seni sevmekten ve korumaktan ödün vermeyeceğim. Bunu unutma.. 

Babam gecelere kadar çalışır eve gelince yorgun düşer uyurdu hep. Buna rağmen yine gücünden ödün vermez "Hatun! İşi teslim ettim bugün. Hadi gel de karşılıklı çay içelim. " derdi. Yemeğimizden şu gün olsun kesmezdi. Hiçbir zaman da pişman olmadı.

Babam'ın asla bitmeyen neşesini ve sosyalliğini hep sevmişimdir. Ben tam tersine asosyal ve daha az arkadaşa sahip olduğum için. Bu konuda anneme çektiğimi biliyorum. Ama o herkesle her an arkadaş olabiliyordu. Bu kimi zaman sokaktan rastgele bir insan bile olabiliyordu. Benim sosyal meleğim, demir ruhlu babacığım. Senin yanında her zaman güvende hissedeceğimden asla şüphen olmasın.. 

Bazen aileme layık olmadığımı düşünüyorum. Her desteğe sahip olmama rağmen sürekli yorgun ve beceriksiz olmamdan nefret ediyorum. Ne ben aileme layığım ne de emeklerim. Her ne kadar kendimi aynalardan saklasam da, adımlarım her defasında çamuru boylasa da bir gün onları gerçekten gururlandıracağımı biliyorum. Yaşadığım sürece burada olacağımı.. 

Beni ilk ne zaman emzirdin biliyor musun hayat? On dört yaşımda elimde valizlerle, gözlerimde serzenişlerle yurdun yaban koridorlarında dolanmaya başlayınca. Ellerime yalnızca sıcak yuvamın anılarını ve ailemin izini bırakınca. Ve hayata doğru emeklediğim zaman verdin ilk dersini. 

Sana teşekkür ederim hayat. Bana her şeye rağmen düşmemeyi ve yollarımın yalnızca beni yürüttüğünü öğrettin. Beni içimdeki yalnızlıkla dost ettiğin için, kaldırımları ruhuma yoldaş ettiğin için, karanlığı evim ettiğin için. Beni her defasında düşürüp geri kalkmamı, kendi ellerimle sağladığın için sana minnettarım. Çünkü tökezlediğim an ilk tekmeyi de dostlarımın basacağını öğrendim ödevlerinde... 

Rüya



( Kayıp başlıklı yazı Rüya tarafından 12.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu