Her şey facebookda paylaşılan bir şiir ile başlamıştı. Yaşlı adam şairdi. Şiir yazar bunu okuyucularıyla paylaşırdı.
Birgün sohbet bölümünden bir mesaj almıştı.
- Merhaba ! Ben....
-Sorabilir miyim bu şiirleri siz mi yazıyorsunuz?
-Evet .
-Ben de yazıyorum ama sizinkileri okuduktan sonra benimkileri yırtıp attım. Sizin şiirlerinizde ilahi bir aşk var. insan okuyunca değişik duygulara bürünüyor. Dünya aklından çıkıyor. Hep Allah ve Resul aşkıyla doluyor.
-Kaç
yaşındasınız sorabilir iyim?
-Önce ben sorayım sizin yaşınız kaç?
-22.
-Siz benim evladım yaşındasınız. Ben size baba olacak yaştayım.
- Ne iş yapıyorsunuz peki?
Genç kız başladı anlatmaya.
-Benim babam ben doğmadan ölmüş. Ben yetim büyüdüm. Üvey baba elinden çok çektim. Beni istemedi. Sokağa attılar. Gün geldi bir dilim ekmek için dilendim Aç kaldım kimselere derdimi açamadım. Bir lokma rızık için fabrika köşelerinde süründüm. Hep hor gördüler beni. İnsan yerine koymadılar.Bir annenin kucağını, bir babanın merhametini hep aradım. Ama kimse bana vermedi. Hayatımı hep tek başıma kazandım. Şimdi hem merhametli bir işverenin işinde çalışıyorum hem de üniversite de tıp tahsili yapıyorum. Onun verdiği burs ile okuluma devam ediyorum.
Kızcağız sanki yılların acısını çıkarır gibi hiç durmadan mesaj bölümünden yazdıkça yazıyordu. Yaşlı şair de büyük bir merakla okuyordu bu yazılanları. Bayağı duygulanmıştı bu anlatılanlar karşısında. Çünkü çok acıklı bir hikayesi vardı genç kızın. Nihayet araya girerek bir mesaj da o yazdı.
-Üzülme kızım iki cihan sultanı da yetim ve öksüzdü. Ama Allah O'nu korudu seni de korur.
Sanki kalbinde bir merhamet seli oluşmuştu hiç tanımadığı bu genç kıza karşı.Hele ki "yetimim" demesi daha çok üzmüştü yaşlı şairi.
Ertesi gün genç kız yine aradı.
Dün sizinle konuştuktan sonra içime bir ferahlık girdi.Sabaha kadar o son cümlenizi tekrarladım durdum."Unutma kızım" İki cihan Sultanı da yetim ve öksüzdü." O cümle kalbime bir ferahlık verdi. Sanki bütün dertlerimi unutturdu. Ne güzel bir duygu O iki cihan Sultanı ile ortak bir yönümün bulunması. Siz ne iyi bir insansınız. Bana hep hayrı öğütlediniz. Siz de bir baba şefkati gördüm, müsaade ederseniz size babacığım diyebilir miyim?.
Bundan sonra "babacığım" diye hitabetmeye başlamıştı yaşlı adama.
.....Devamı var...
