‘’Beni bir son bekliyor, az sonra orada olmam gerek
Provası tamamlanmış yalnızlığımın
Üstüm ince ve örtük
Gözlerim, onlar, karabasan ağırlayan bir rüya
Hayır anlatmak istediğim bu değildi çabası
Artık çok geç, herkes dağıldı

Ruhum azaldı duymadım, kanıma sözüm geçmiyor
Bu savaşı ben icat ettim, yenilgi baştan belliydi
Bu kurguyu ben kurdum, başrolü başkasına kaptırdım
Beni bir son bekliyor, az sonra orada olmam gerek
Bir sona yetişmem için daha kaç son içimde tükenecek’’(Alıntı)

 

Sonlarla bozdum aklımı sonlanmadan da sabrım çözmeliyim bu bilmeceyi

Sehven yenik düştüğüm bir ıssız ada ve manipüle edilmişken yalnızlığım göğün kodaman damarı yüreğimin damgası ve işte İlahi Aşkın şahdamarı.

Ölümsüzlüğe nazire ederdim bir zamanlar kendime rastlamadan çok evvel.

Sonsuzlukla da muhataptım ta ki noktayı keşfedene dek.

Sözcüklerin yandığı ruhumun dolmuşken de kotası ve özlemin b/andığı bir hayali dipsizlikte uyuturken de tüm solgun renkleri elbet yeniden doğmanın da müjdecisidir yazdığım her şiir her duygu.

Devasa bir parantez içimde b/ölünen:

Nasıl ki bir b/ölü ikidir aşkın tekil hanesi elbet muhatabının sırra kadem bastığı belki de sırlı aynanın tek sırrı iken kulağıma fısıldayan Sağır Sultanın duyup duymadığı ne mi kaldı şiirden önce ölümden sonra?

Bilinmezin de galip geldiği ölümle özdeş bir yakarış bir doğum bir sunum kalemin kaidesi kale duvarlarımın esintisi elbet öncemde yıkılan kumdan kalelerim ve şimdilerde kum döken kum saatim ziyadesiyle gösterirken doğru zamanı o bozuk saatin dahi vardır tesellisi günde iki defa da gösterirken doğru zamanı.

‘’ölüm ki keyiflidir, 

ölmesini bilene.’’(Alıntı)

Tanımadığım bir şairin bir şiirinden çıkıp da yola eşleştiğim hayallerin de metruk hecelerinde saklı ölümü peşkeş çekerken de kalem yüreğinin tenine ve titrine saygılı ölüm sonrası bir rehavet en çok da bilmek adına ölümden sonra yeniden doğacağını bilmek ve işte yazdıklarım ölüme sirayet eden yazmadığımda güme gitmişçesine hayatım ve tüm günlerim nasıl ki esir düştüm ben ölüme ve şiire…

 


( Ölüm Ki Keyiflidir Ölmesini Bilene... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 7.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu