Düşlerim miydi tekil olan yoksa o
tekir kedinin lanetinde ıslanan gözlerim mi…
Silicisi olsaydı keşke yüreğin
Teşbihte hata olmaz madem
Yoksa matem ile örülü o mabedin
Kırık kapısından sızan ışık mıydı
renk körü?
Gecelerin asfaltına serili bir günce
Kıyısından köşesinde nasiplendiğim…
Göğünse en metruk hanesi iken gece
Karanlığın dilberi
Seferi sözcüklerin kıymeti
Belki de yüreği
Belki de tüm benliği
Gıybetle örülü bir melun beşeri
İten neyse kötülüğe
Meftunu olduğum yalazı gecelerin
Hünkârı yerin göğün
Sevgiyle el ele veren bir velvele ki
Kıymete binmez asla şairin saydam
yüreği
Feri sönük bir arazi
Sözcüklerin yuvalandığı o araz
Keyfe keder yaşayan bir mevsim
Ve işte elimde kaldı sapı
Hem bilinmezin hem de şerh düşülesi
Bilindik ne mi kaldı geride?
Ve işte esen yelin dilberi
Asası kırık bir derviş misali
Kalemin misilleme yaptığı
Acının kökeninde saklı
Münferit hece
Mutabakata varamazken gün ve gece
Peyda olan o ıslık
Feri kaçan sevdanın külünden doğacak
mıdır yeniden?
Yeşeren ve yaşaran gözlerimin na’şı
Seferi tanıklığında gizemin
Bir şaşı fer ki
Sonsuzluğun neferi…