Yok yok bunamadım. Bugünün ( 10 Kasım 2024 ) Atatürk'ün ölümünün seksen altıncı yıldönümü olduğunu elbette biliyorum herkes gibi ama yine de sizlere onun doğum gününden bahsedeceğim bugün.
Evet, bugün biliyorum ki Türkiye'nin dört bir yanında Atatürk anılacak, onun ilke ve inkılapları, Türk Milleti için yaptıkları konuşulacak. İşte o sebeple ben farklı bir konuyu, Atatürk'ün ölümünü değil de doğum gününü anlatacağım sizlere.
Bugün beş yaşında bir çocuğa sorsanız bile size ''Atatürk, 1881'de Selanik'te doğmuştur. '' Diyecektir.
Bizzat Atatürk'e sorulduğunda, doğum tarihini değil ama doğduğu günü 19 Mayıs olarak ifade etmiştir. Yani 1919 senesinde Samsun'a ayak bastığı gün...
Bütün Milli Mücadele yılları boyunca Mustafa Kemal Paşa ile birlikte olan ve Milli Mücadelenin İlk Beşlileri olarak anılan Paşalardan 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat (Cebesoy ) Paşa ile 18 Nisan 1919'da Gülcemal Vapuruyla Samsun'a ayak Basan 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa, Milli Mücadele için Anadolu'ya ilk ayak basanlardı. Refet ( Bele ) Paşa 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Paşa ile birlikte Anadolu'ya ayak basmıştı. Hamidiye Kahramanı Rauf Orbay ise 24 Mayıs 1919'da Bandırma üzerinden Anadolu'ya geçmişti.
Kısaca özetleyecek olursak 1919 Senesinin Nisan ve Mayıs Ayları Türk Milleti için yeniden doğuş tarihiydi ama Atatürk'ün asıl doğum tarihi 9 Temmuz 1919'du.
****
7 Temmuz 1919'da İstanbul Hükumeti tarafından 9. Ordu ( Sonra 3. Ordu olduğu için 3. Ordu da denir ) Müfettişliği görevine son verilen, ardından da kendisi bu görevden istifa eden Mustafa Kemal Paşa artık tamamen sivil ve resmi olarak hiç bir görevi, unvanı olmayan sade bir vatandaştır. Yani artık tüm resmi kurum ve kuruluşlara emir verme yetkisi yoktur ama bakın ne olur?
Mustafa Kemal Paşa bugün Erzurum’da Atatürk evi olan evde kalıyor...Rauf Orbay ile birlikte sıkıntılı bir beklemedeyken odaya Kazım Dirik girer. En güvendiği kurmayı…
Paşam der “İstifa ettiniz, bundan böyle kimden emir alacağım, elimdeki dosyaları kime teslim edeceğim?”
Çok üzülen Mustafa Kemal Paşa: “Gördün mü Rauf” der “Askerlikten istifa edince bir saat önce sen her şeysin diyen kişiler bir saat sonra sen yoksun diyor”.
O sırada yaveri Cevat Abbas içeriye girer ve “Paşam ! Kazım Karabekir bir bölük askerle gelmekte.” Der.
Rauf Orbay anılarında diyor ki “Bir an sarardı Mustafa Kemal”. Çünkü biliyor aldığı emri, gelecek onu tutuklayacak…
Kazım Karabekir içeriye girer. Sivil olan Mustafa Kemal Paşa’nın önünde bir asker selamı çakar. ''Kumandamda bulunan zabitan (subaylar) ve efradın (erlerin) hürmet ve tazimlerini (saygılarını) arza geldim. Siz bundan evvel olduğu gibi bundan böyle de muhterem kumandanımsınız. Kolordu komutanına mahsus araba ile maiyetinize bir takım süvari getirdim. Hepimiz emrinizdeyiz.''
****
Ama bu kadar da değildir.
İngilizler Haziran 1919 Başlarından beri sürdürdükleri baskıyı arttırırlar ve sonunda Damat Ferit Paşa Hükumeti, Mustafa Kemal'i tutuklama kararı alır. Bu kararı uygulayacak olan kişi ise 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir'dir.
Ancak Kazım Karabekir bu emri yerine getirmez. Saraya yolladığı telgrafta özetle Mustafa Kemal'in vatan ve millet için çok faydalı işler yaptığını, böyle bir tutuklamanın infial yaratacağını, o sebeple tutuklamayacağını bildirir.
Bunun üzerine İstanbul Hükumeti, Mustafa Kemal'i tutuklayabilecek bir paşa arayışına girer ve 3. Ordu Müfettişliği görevini vekaleten yürüten Kazım Karabekir'in yerine Abdullah Paşa'yı atamayı düşünür.
Kazım Karabekir Paşa bir kez daha muhalefet eder.
Abdullah Paşa'nın 3. Ordu Müfettişliğine atanmasının, İzmir'i kayıtsız şartsız Yunan'a teslim eden Kambur İzzet Paşa yerine onunla aynı tıynette olan Ali Nadir Paşa'nın atanmasından hiç bir farkı olmayacağını, böyle bir atamanın olması halinde Erzurum dahil Doğu topraklarının bir Ermenistan olacağını, böyle bir şeyin halk tarafından asla kabul edilmeyeceğini, Abdullah Paşa bölgeye gelirse çok büyük müşkülatlar çekeceğini ve çektireceğini bildirir.
Kısaca '' Ben burada olduğum sürece hiç bir müstakbel hain, devletim ve milletim adına buralarda görev yapamaz. Buna izin vermem.'' der.
Bu sert cevap karşısında Abdullah Paşa, kendisine verilen görevden istifa eder; İstanbul Hükumeti ise 3. Ordu Müfettişliğini lağv eder.
****
Evet, bugün 10 Kasım 2024...
Atatürk'ün fani aleme veda edip beka alemine göçüşünün seksen altıncı yıl dönümü.
Bugün ben Atatürk'ün ölüm yıldönümünü anmak yerine onun yeniden doğduğu günü anmak istedim.
Başta Atatürk olmak üzere bu ülkenin kurtuluşu için emeğini, canını, kanını, Mehmet Akif'in dediği gibi ''Canı, cananı, bütün varını '' feda eden tüm şehit ve gazilerimizin huzurunda saygı, sevgi ve minnetle eğiliyorum.
Ruhları şâd, makamları cennet olsun.
(
Atatürk'ün Doğum Günü başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
10.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.