Koyu mavisi cennetin en çok da ruhun
divası
Göğün kaknem kanatları ansızın seken
bir tebessümü
Tevazu ile de örttün mü üstümü
Serenat ve de sonlanmayan saltanat
Sözcüklerin ahkâm kestiği o sert iniş
Kayalıklarda saklı bekleyiş
Hizaya gelmediği kadar beşer
Hudut tanımaz yüce İskender
Hatmettikçe hüznü
Devasa bir kum çölü çöreklenen ölümü
Ta taşımak derine
Tam teşekküllü bir ömürden çektin mi
de
Elini eteğini
Boyunduruk altında da kalmadan kalem
Kindar zalimin küf kokulu nefsi
nefesi
Hazandı öncem
Hazır ol da saklı güncem
Ve de hemzenin geçidi küredikçe önünü
Kardıkça dününü
Şatafatlı bir yalnızlık mukayese ne
kelime öncemle
Sonrasız iklimler
Seviyesiz m/eziyetler
Sancılı tufan
Devrik tahtından ayrı kalamayan yılan
Ne tasfiyesi mümkün
Ne de şerbetinde saklıdır ölgün zaman
Şaibeli bekleyiş
Israrın tetiği çekili
Sefası sonlanmış o cetvel
Zılgıt yiyen çiçeğin esvabı
Kırık dalı bükük boynu
Kıldan ince mademki Allah katında
Zarif bir reverans ile kökledin mi de
çözümü
Kordan lahit
Aşkın mezarı o dikit
Hani sarmalında evrenin
Selamete erişmenin
Tek gayesi
Nasıl ki usulca fısıldar kalemin
Bir renk bir rakım bir çetele
Soluksuz kaldığın şu zaruri teselli
Emsalsiz bir ömre bedel heceler
Keyfini süremediğin ne ki
Kalemin kalbine iner en derine
sözcükler
Bazen durgun
Bazen sessiz
Bazen devşirdiğin
Bazen danıştığın
Kök hücresinde evrenin
İşte soldan başladığın kadar saymana
Saymanı yüreğin taban tepen her sarı
ışıkta
Önce dur sonra geç
Geçkin rüzgârın sunumu taziyesi
Gel geç sevdalardansa alabildiğine
uzak
Zırvası zerresi zannı dinmeyen
Gökten yere inen melek
Göğün muhatabı
Yerkürenin esvabı
Bir susku bazen
Bazense bir dilek
Vardiyası dinmeyen günden arda kalan
Vebali boynuna şairin
Tüketmeden tükenen
Türetmeden gömülen
Tükenmezin silik izi
Tutkuyla bağdaş kurdun mu da
yalnızlığa
Ve işte turuncu gecenin tek meziyeti
Nasıl ki dağınık kıtalarla örülü şiir
Nasıl ki dalkavuk imgelerden sızar o
ışık
Tufanı turfanı tutkusu
Tutuşan bedenin tortusu
Meylettiğinse sadece huzur ve sevgi