Adımlarım, sessiz bir sohbet yoluyla
Toprakla konuşur her seferinde.
Taşlar, çatlaklar, ince otlar
Hepsi birer fısıldayan tanıktır.
"Devam et," der yollar,
"Durma, yürü."
Yürümek, zamana inat bir eylemdir,
Duran her şeyin içinde bir hareket.
Geriye bırakılan izler,
Bir haritanın silik hatlarıdır;
Ama ilerisi, hep bir bilinmez,
Hep bir çağrıdır.
Her adımda bir düşünce doğar,
Her düşünce bir ağırlık bırakır geride.
Bazen bir hayal taşır insan,
Bazen bir yük;
Ama her adımda hafiflersin,
Yollar sırtından alır tüm yorgunlukları.
Yürümek, bir kucaklaşmadır doğayla,
Rüzgar yüzüne dokunurken,
Toprak ayaklarının altında şarkı söyler.
Bazen bir nehir eşlik eder sessizce,
Bazen bir yaprağın yere düşüşü.
Ve sonunda, vardığın yer
Varacağın yer değildir aslında.
Çünkü yürümek, varıştan öte bir yolculuktur.
İçine doğru uzanan bir yol,
Her adımda kendine biraz daha yaklaşmaktır.
O yüzden, yürü.
Ne taşıdığını bilmeden,
Nereye varacağını umursamadan.
Çünkü yol, sensin.
Adımlarınsa, senin şarkın.
...
Ga-181124