
Ölü bir özlemsin sen önemsiz bir
ayrıntıda gizlenen bir isyansın ve şehrin ışıkları ne zaman üstüne düşse sen
düşmezsin asla yakamdan gerçi bir araya gelmez iki yakam ama ve işte bir yakam
isyan bir yakam dehliz dehşetengiz bir iklimde seken kör kurşunsun sen kör
kütük âşık olduğum bir şehirsin yalpaladığım bir gizemsin sırıtan sessizliğimde
simyacı bir denklemsin…
Sen, varoş iklimlerin sağdıcı…
Sen, yankısı duyulmayan gizin
evhamında
Kaybolan bir hayal gibi
Peltek şiirler iken kıvancım
Kır saçlı bir ahmaktır belki de ilham
perim
İfası zor ifşası ayan beyan
Peşi sıra sürüklendiğim
O yaldızlı yolda seken bir şaşkın
yıldız
Kendi kuyruğuna basan bir kedi
Her sözcük kursağımda bir yenilgi
Her kuşun eti nasıl ki yenmez
Tenhalarda saklı bir sır
Meali olmayan bir ser serili şehrin
surlarına
Sureti kati yanılmanın izinde
Yâdım dünün verdiği hükümde
Çimdiklediğim beyaz teni şu bakir ve
sevdalı
Sayfaların da asla uğramadığım kadar
ihanetine
İmha edemediğim bir serap
Uydusu olduğum mehtap
Kirli ellerimden dökülen pul pul
Nasıl ki sevmek en büyük sevap…
Telaffuzu yok batan güneşin
Hem ben yeniden doğacak sandım
Sağdım da tüm hüznü
Sağdıcım bir kırlangıç
Solumda süregelen bir harp
Kıtalarsa aşılası isyanın ve bu nezih
aşkın son kıyağı
Layığı ile sevdiğim
İçine bindiğim su dolu kayığı
Gömerken denizin dibine
Ve işte şerh düşülesi bir gün daha
erdi nihayete
Hep de mizacım sandığım keramete
D/okunmakla d/okumak arası bir gizem
Nakşında aşkın
Devrilen na’şıma tüm bu sitem
Sinemde konuşlu bir isyan
Şiarım olan şiirlere her konduğumda
korktuğum
Kadar da var hani
Ne zamanki ansam seni
Sırra kadem basan sen sevgili sen
sevdalandığım serap
Aşkın iki yüzü
Sevgisizliğin hüznü
Serencamı bilinmezin
Girift bir aksan yaslandığım
Ulu Çınarın akıbeti
Devşirdiğim bir yastık yüzü adeta
Devindiğim kadar şu iklimde
Devirdiğim putlar
Ne zamanki esse delişmen rüzgâr
Kaçacak delik ararım
Ne zamanki tutuşsa içimdeki gizem
Tuşa geldiğim kadar bu aşkta
İçin için yanarım
Yalvardığım yakardığım bir ömür
Yana yakıla gezdiğim şu sevdalı şehir
Ve işte bir şiir daha erdi nihayete
Varamadığım kadar hidayete
Allah yolundayım sarpa saran bir
hüznün
Eşlik ettiği kadar içimde dinmeyen
rehavete
Varsın bir rivayet ol sen
Bencileyin bir yokuşta
Beti benzi atan kalemin nezdinde
Varsın şair addedilmeyim
Gel gör ki: yediğim içtiğimdir
Sonu gelmeyen her şiir…