
GÖZYAŞLARINI DAMLAT KİRPİKLERİME !
Çirkin
oluyorsun üzüldüğünde.
Rayların
rengini kaplıyor yüzün.
Trenler
geçiyor alnından
Dumanında
kararıyor kuşların bahtı
Sonra
devriliyor hükümdar tahtı
Valide salıyor
al mendili kuyuya
Nil’in
anlatılması icab ediyor
Üzerinde
Yusufça bakışların durduğu.
Savaşıyor
devletler üzüldüğünde
Haritada
yordamını şaşıyor eller.
İmkânsız
müdafaa kıstırılıp hudutta
“Kara tren
gecikir belki hiç gelmez.”
Diye
sesleniyor mefta tabutta.
Tutuklanıyorum
üzüldüğünde,
Boynuma
dolanıyor demirler parmaklaşıp
Taşları
dolaşıyor adımlarım, çürüyerek
Neymiş gölgeyi
koşturmak
mâlûm oluyor
birden.
Dökülüyor
aynalar suretlerin kirinden.
Ezberim
duaları ezberliyor duvarlar.
Hüznünü
yorumluyorum, tozdan irinden.
Kapanıyor
dükkânlar üzüldüğünde,
Kimsesizler
birbiriyle yön buluyor tenhada.
Karanlık
ölçerin imâ edemediği,
Tutunamayanların
vaktiyle çalıyor çanlar.
Kocaman
boşluklarda sıkıştırılıyor
Mutluluğu
avcunda,
Kaderinden
kaçanlar.
Eşeğini
sırtlanmış hoca yavrusu
Mektepsiz
kalıyor üzüldüğünde.
Gülmek için
bir sebebin bulunmamasıyla
Şapka
sevdasının kıydığı bir baş
Rejimi
aşabilip yuvarlanıyor bize.
Hayat, şiir
oluyor üzüldüğünde,
Yakıp yıkınca
kudretliyi gözyaşın.
Hatra
kavuşturuyor bütün sızlayanları.
Gün düşünün
unutulmuş en ince ayrıntısı
Tepiniyor
tarihin diyemedikleriyle.
Perdeler
kornişlerini bırakıp göç ediyor
Yanlışların
kasıtsız yapıldığı yerlere.
Halk
kahramanının özenle bezediği
Maskesi
sarkıyor hakikatin koynundan.
Elime koz
geçiyor üzüldüğünde
Yiyip
semirenlerin anaforuna mâlik.
Ritimlenirken
mendilci kızın titreyişi
Soyları
kurutuyorum,
Hakk’ı
bilmeyen.
Sen…
Gözyaşlarını
damlat kirpiklerime
Toplumsal
feryadını kat bana.
Rehavetimin
saltanatına işlesin de kederin,
Kara trenin
icadı boşa gitmesin.
09.01.2025 DÜZCE/GÜMÜŞOVA
aslanyılmaz#sürgünadam#