Serbest Kürsü / Nesir

Eklenme Tarihi : 11.01.2025
Okunma Sayısı : 229
Yorum Sayısı : 6
Altın Üyelik Başvurusu Altın Üyelik Avantajları
Bugün Doğanlar
İbrahim Kilikbahar-ozsenhakan-aksufurkan-ekincSacideYAYLAZmelda-akinhuseyin-yilmTayyar dr muhammetaylinbengiTyıldırımOna İthafenŞair BeyALİBEYLittlePoetSevcanözlem yalçıngokturanSenahansema-keles
Doğum gününüz kutlu olsun
Kaybetmekte Var
Yazı Tipi
kaybetmek de var

Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen 
Hayat hikayesinin 78.bölümü

uhud…
muhammedi şuurun taşa kazınmış hatırasıdır
nebevi sezişin 
ateşli telaşlar arasından 
ruhumuza serince dokunuşudur

sonuca kesin olarak ulaşsak da
sonuca asla ulaşamayacak olduğumuz anlaşılsa da
görevinizin başında olun
çünkü siz zaferden değil seferden sorumlusunuz
çünkü siz varıp varmamakla değil 
yürüyüp yürümemekle sınanıyorsunuz
çünkü siz elde ettiğiniz sonuçla değil
sonuca gidiş üslubunuzla tartılacaksınız

ölüm kalım derdinden öte 
dertlerle dertlenmenin sarp yokuşudur
var yok arası kaygılardan vazgeçişlerin kuyusudur
sebep sonuç zincirinin üzerinde durma savaşıdır
peki ya...ve benzeri tereddütlerin
düştüğü yerdir uhud

amalı, eğerli tüm şartlı cümleleri yırtan 
asil bir sessizliktir
hasbi olup 
emrolunduğun gibi dosdoğru olmanın
ölçüp biçmelerden ayrışma eleğidir
uhud imkansız iken mümkün olan
insanın mümkün olmayana inanıp 
inanmadığını yazma sayfasıdır

bir daha hatırlayalım
ne demişti ki hz. Peygamber 
uhud savaşının öncesinde
savaşı kesin olarak kazandığımızı görseniz de
savaşı hepten kaybettiğimizi görseniz de
bu tepeyi terk etmeyin

bu bir uyarıydı 
sonuca kesin olarak ulaşsak da
sonuca asla ulaşamayacak olduğumuz anlaşılsa da 
görevinizin başında olun
çünkü siz zaferden değil 
seferden sorumlusunuz

çünkü siz varıp varmamakla değil 
yürüyüp yürümemekle sınanıyorsunuz
çünkü siz elde ettiğiniz sonuçla değil 
sonuca gidiş üslubunuzla tartılacaksınız

uhud
sonuçları hesaba katmadan 
an içinde özgece var olmanın adıdır
tüm kesinleşmeleri yırtıp atan
alışkanlıkların paslı perçinlerini koparan 
bir terbiyenin elinde yoğrulmadır

oldu bu iş deyip gevşememe sorumluluğudur 
yenildik, bitti her şey diyenlere kanmama
vazgeçmeme azmidir
küllerinden dirilme ümitlerini eskiten 
gerçek bir diriliştir
sahici kıyamın hiç susmayan gayretidir
uhud…

yok mudur nebinin bize ısrarla söylediği
tekrar tekrar tembihlediği
ne olursa olsun terk etme dediği 
bir mevzi
bir nöbet yeri

sonuç alınsa da alınmasa da
zafer kazanılsa da zafer kaybedilse de
başarı gelse de başarısız olunsa da
duracağımız bir yer 
bekleyeceğimiz bir mahal
yok mudur

ve neden biz şimdi ısrarla 
orada olmak için can atıyoruz
hz. hamza (ra) gibi 
kahramanların düştüğü bu topraklar 
bizi bir daha hiç düşmemecesine 
kaldırmalı ayağa
yoksa hep diri olan şehitlerden 
bize dirilik bulaşmaz
yoksa dirilten şehitlerden 
hayatımıza hayat katılmaz

sen de bir savaşta değil misin şimdi 
kaybetmek de var
kazanmak da
dünyadan nasibin ebedi hayattır
seni sonsuzluk bekliyor 
sonsuzca zafer de var
sonsuzca hezimet de muhtemel
cennet de 
cehennem de muhtemel

hira dönüşlerinin müjdecisi 
uzun inzivaların sırdaşı 
yanı başında bekleyen
sessiz teselli pınarı uzaklara aktı 
veda geldi çattı
acısında kavruldu kesik nefesleri 
dayanağı da yıkılıverdi
yapayalnız kalıverdi
nebi
 
bir ümit belki
taze bir nefes alabilirdi 
yeni bir tebessüm bekledi 
narçiçeklerinden…
bir ümidin kıyısından mahzun dönerken geri
zifiri geceye uğramış 
fırtınalı denize düşmüş gibi

la… dedikçe
reddettikçe başkalarını 
çekildi ayağı tuzaklardan
gidişatını ancak ve ancak 
tersine çevirebilirdi kalbin eylemi
kalbin direnişi  
illa O’
illâ O’ 
dedikçe…



*
hicretin 3. senesi, 7 şevval
Kureyş müşrikleri bedir'de uğradıkları hezimetin acısını 
bir türlü unutmak istemiyorlardı,
daha doğrusu unutamıyorlardı

ileri gelenlerinden bir çoğunu bu savaşta kaybetmişlerdi 
bir avuç müslümandan yedikleri ağır darbe ile 
izzet-i nefisleri kırılmıştı
civar kabileler nezdinde ki prestijleri de 
haliyle sarsılmıştı

sahilden giden şam ticaret yollarının 
resul-i ekrem tarafından 
devamlı kontrol altında tutulması da 
ticari hayatlarına oldukça ağır darbe vuruyor
onların mukavemetlerini kırıyordu 
kureyş müşrikleri bu sefer ırak yoluyla 
şam'a ticaret kervanlarını göndermeye başlamışlardı

burası da peygamberimiz (s.a.v.) tarafından 
kısa zamanda haber alınmış
gönderdiği seriyye ile 
bu yoldan giden ticaret kervanları kıstırılarak
mallarına el konulmuştu

zaten bedir hezimetinin acısıyla yanıp tutuşan 
kureyş müşriklerinin 
müslümanlara karşı kin ve husumetlerini artırıyor
intikam alma duygularını harekete getiriyordu
ilk fırsatta bu intikam hislerini tatmin için 
adeta can atıyorlardı

bedir'den sonra giriştikleri 
bir iki küçük baskın hareketi 
onların bu kinlerini dindirme yerine
bozguna uğrayan kendileri olduğu için
daha da kabartmıştı

daha önce, ebu süfyan idaresinde 
şam'a gönderilmiş olan büyük ticaret kervanı 
resul-i ekrem'in kumandasındaki 
müslüman kuvvetlerin eline düşmekten 
kıl payı kurtulup 
mekke'ye zar zor gelebilmişti
hemen arkasından bedir harbinin patlak vermesi
kervandaki malların taksimini geciktirmişti

mallar olduğu gibi 
daru'n-nedvede muhafaza edilmekteydi
bu sırada bilhassa bedir savaşında 
yakınlarını kaybetmiş olanlar 
kureyşin ileri gelenleri sayılabilecek kimseler
ebu süfyana şu teklifte bulundular

muhammed, büyüklerimizi öldürerek, 
bizi perişan etti
onlardan intikam alma zamanı artık gelmiştir
kervandaki malların sermayesini 
sahiplerine verelim
karıyla da müslümanlara karşı 
harp hazırlığı yapalım

teklif oy birliği ile kabul edildi
mallar satılarak altına dönüştürüldü
karıyla da süratle harp hazırlığına başlandı
bedirden gözü korkan mekkeli müşrikler 
bu sefer büyük bir ordu hazırlamak kararında idiler

sadece, mahalli gönüllü askerler
devamlı müttefikleri bulunan ahabiş kabilesi 
askerleriyle iktifa etmiyorlardı
arabistan yarımadasındaki diğer kabileleri de 
yanlarına almak istiyorlardı

bunun için hususî bir heyeti görevlendirdiler 
o kabileleri kandırmak için de özel bir fon ayırdılar
bu fonla diğer kabilelerden 
paralı askerler kiralayacaklardı

mekke'de süratle harp hazırlıklarını sürdürürken
görevlendirdikleri, içlerinde birçok ünlü kişilerin
şairlerin, hatiplerin de bulunduğu propaganda heyeti
bütün arabistan yarımadasını karış karış dolaşıyor
anlaşabileceklerini tahmin ettikleri kabilelere 
girişecekleri hareketin mahiyetini anlatarak
halkı peygamberimiz (s.a.v.)'e karşı 
ayaklandırmaya var güçleriyle uğraşıyorlardı 

bir şairin bir tek sözü
bir hatibin bir tek hitabesi için 
kabilelerin icabında birbirlerine girdiklerini
kanlar akıttıklarını kaydedersek
şair ve hatiplerin 
bu harekete katılmaya teşvikten 
ne derece müessir oldukları 
kendiliğinden anlaşılmış olur

civar kabilelerden gelenlerin 
parayla kiralanan askerlerin de katılmasıyla 
şirk ordusu tam 3.000 kişiyi buldu
yedi yüz zırhlı
iki yüz atlı v
3.000 de deve vardı

askerlere moral vermek, 
onları harbe teşvik etmek 
heyecanlarını devamlı diri tutmak için 
orduya kadınlar da katıldı
türkü söyleyecek, 
def çalacak 
askerlerin moral gücünü takviye edeceklerdi

komutan ebu süfyan sahr bin harb idi
kadınlar kolu da ebu süfyan'ın karısı 
bedirde babasını kaybeden hind'in 
kontrolü altında bulunuyordu
gönlü kin dolu bu kadın
bedir'de öldürülen yakınlarının intikamını 
alacaklarına dair kadınlara yemin bile ettirdi

kureyş ordusunun üç sancağı vardı
kureyş hazırlıklarını böylece tamamlamış 
yirmi gün sürecek bir uzun sefere 
mekke'den hareketle çıkmış bulunuyordu

medine'ye peygamber efendimize bir haber geldi 
haberi getirmek üzere görevlendirilen adam 
mektubu resul-i ekreme 
heyecan ve telaş içinde uzattı
açılan mektupta
kureyş müşriklerinin hazırlıklarını tamamladıkları 
medine üzerine yürümek için 
yola çıktıkları yazılı idi

mektubun altındaki imza
peygamberimiz (s.a.v.)'in amcası 
hz. abbas'a aitti
resul-i ekremin emriyle
hem oradaki müslümanlara yardımcı olmak 
hem de olup bitenlerden 
kendilerini haberdar etmek maksadıyla 
mekke'de oturmaya devam ediyordu

bir ara medine'ye gelmek arzusunu izhar edince 
resul-i ekrem şöyle buyurdu
sen bulunduğu yerde daha güzel cihat etmektesin
senin mekke'de oturman daha hayırlıdır

peygamber efendimiz, 
ilk anda mektubun muhteviyatını gizli tuttu 
birkaç kişiden başkasına bildirmedi
kötü haber çabuk yayılır hesabı
kureyş'in medine üzerine yürüdüğü haberi 
çarçabuk etrafa yayıldı

resul-i ekrem efendimiz
önce kureyş ordusunun durumunu 
gözetleyip tahkik etmek maksadıyla 
birkaç sahabiyi 
mekke'ye doğru gönderdi 

mücahitler, 
yolda kureyş ordusunu gördüler 
durumunu öğrendikte sonra 
medine'ye gelip durumu 
efendimize haber verdiler

mücahitlerin getirdiği haber
hz. abbas'ın mektupta yazdıklarına aynen uyuyordu
mekke'den ayrılıp süratle yol alan kureyş ordusu 
şevval ayının başlarında
bir çarşamba günü gelip 
uhut dağının yakınında bulunan 
ayneyn tepesi yanında karargâhını kurdu

bu sırada resul-i ekrem efendimiz 
gördüğü bir rüyayı ashabına anlattı
ben kendimi sağlam bir zırh içinde gördüm
kılıcım zülfikarın ağzında ise
bir gediğin açıldığını gördüm
boğazlanmış bir sığır
arkasından da bir koç gördüm

ashab-ı kiram, 
bunu ne şekilde tabir ediyorsun, 
ya resulallah diye sordular
hz. resulullahın cevabı şu oldu

sağlam zırh giymek medine'ye 
medine'de kalmaya işarettir 
kılıcımın ağzında bir gediğin açılmasını görmüş olmam
bir zarara uğrayacağıma işarettir

boğazlanmış sığır
ashabımdan bir kısmının şehit edileceğine işarettir
onun arkasından bir koçun getirilmesine gelince
o askeri bir birliğe işarettir ki 
inşallah Allah onları öldürecektir

resul-i ekrem 
ensar ve muhacirlerin ileri gelenlerini 
bir araya topladı 
kendileriyle bu hususta istişarede bulundu

peygamberimiz (s.a.v.)'in kanaatı, 
gördüğü rüyanın da ilhamıyla 
medine'yi bizzat içerden müdafaa etmekti. 
buna rağmen müslümanların da görüşlerine başvurup 
onların da kanaatlarını öğrenmek istiyordu

redfer

( Kaybetmekte Var başlıklı yazı redfer tarafından 11.01.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu