Başım Gözüm Üstüne Ey, Aşk...



Metazori bir iklimdin.

Ah, ikilettiğim yeminlerim ve desturu k/ayıp yenilgilerim…

Muhatabım ve ettiğim münazara:

Bir akıl tutulması yalnızlığımın

Saydam ve şeffaf ve aksi yüreğimin

Aksini söylemek ne mümkün?

Karaborsa sevdalar, patavatsız yüreğim ve kelamı tükettiğim

Ölüm ve ömrüm emre amade

Kışkışladığım hüzün nasıl da sırnaşık bir buklede saklı

Yüreğimin ve saçımın beyazı, ya öncesi ve öfkesi

Hep mi sıra dışı bir rüzgârım yüreği tüten

Ömrünü tüketen

 

Gönül çarmıhı

Nakşı mevsimin derman bildiğim devasa bir yenilgi

Kıblemde saklıyım ve kibar bir çiçeğim

Öncem ve dikenlerim

Ve işte tükettiğim zaman

Dağı yıkık bir mecra olsa olsa

Bu fıtrat

 

Mealim.

Mizacım.

Minyatür bir dünyayım ben

Tentesinde şakıyan kuşların

Tuzu kuru sevdaların

Öncem

Özelim

Öznem

Özlemim

Kıraç topraklar gibi yalnız yürek sevdalı mecram

 

Bir Mümin

Bir hüzün

Dilendiğim kendimden

Direttiğim Kazanova’sı sözcüklerin

İlk insan ilk sevda mademki Havva ile Âdem

Nur topu bir yalnızlık daha doğdu yürekten

Tüten.

Tutan.

Tutanaklara geçirilmiş bir hadise

Duvarlarım, ah, o saf beyaz duru yalnızlığım

Güftesi günün

Güncesi verilen hükmün

 

Şimdimsin madem

Şiarımsın ezelden

Takriben bir ömür yüreği titreten

Tınısı ve tanısı doğamın

Yeniden doğmak ne kelime mademki

Öncemde saklı binlerce diri ve öznel ritim

Kayıp bohçam

Kanaviçe özlemim ve öznem

Kardığım ve kandığım aşk kıblem

Aşinayım ben sana

Asude bir rüya

Ayan beyan aşkım aşk diye haykıran

 

Ölümcül gizim

Yalnız gözlerim ve gözde resmi yalnızlığın

Şahlanan

Şah damarımdan yakın

Kıblem

Kazandığım ya da kaybettiğim

Kardığım belki de benim ben beni af etmeyen

 

Rücu eden gecem

Rükû eden süzgün gönlüm

Ricası üzerine evrenin

Huşu içinde ölüyorum ve bölüyorum yüreğimi

Emre amade bir hüzün olsam ne ki

Umudu yiten üzgün süzgün

Yalnızlığı bertaraf edensen sen sadece sen

Sensizliğe mecbur kılındığım kadar

Kırıldığım binlerce parça

Arşı alaya çıkan matemimle

Ördüğüm

Mizansen bildiğim gecenin öykündüğü

 

Hazanın reçinesi

Sevginin reçetesi

Sözcüksüz ve kalemsiz geçen karanlık günlerin

O karanlık tünelin görünen ışığısın sen

Sedef ve sıra dışı

Sükûtu hayale uğradığım kadar

Kayıp bir eksenim ben evrenin refüze ettiği keder

Kaderimle muhatap bir çiçek olmanın verdiği gölgem kadar

Hatırşinas sakıncaları ve sevici imgeleri yiten bir gün

Bir ömür

Sözü özü bir olsam ne ki

Öznesiz ve aşksız ve sensiz geçen kural dışı günlerin

Ön gördüğü

Hükmettiği

Başım gözüm üstüne ey, aşk

Ey, saydam duvarlarım

Ey, hazan mahsulü durağan varlığım

 

Kıblemden firar etmediğim kadar

Kırağı çalan Ocak ayına savurduğum bir nidadır

Şiirden öte

Şiirsel ve şairsel bir özne

Olmak ne ki ne?

Yiten umuda hali hazırda pervane…


( Başım Gözüm Üstüne Ey, Aşk... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 29.01.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu