Hududuna koyup onca engeli
Önüm sıra sekiyorsun Füreya
Avcıyı kışkırtan ceylan misali
Bir de dönüp bakıyorsun Füreya
Her fırsatta mesken tutup ırağı
Yokluğunla kundaklarsın yüreği
Her ne zaman kanıksasam firağı
Sen karşıma çıkıyorsun Füreya
Sözlerini balyoz edip diline
Vuruyorsun umudumun beline
Gitti derken konup gönül dalına
Bülbül gibi şakıyorsun Füreya
Gönlüme kıvılcım attın bir kere
Üflüyorsun yansın diye ha bire
Sonra su olup o yaktığın yere
Söyle neden akıyorsun Füreya
Kah gömersin mut'u altına yerin
Ara ki bulasın yeri çok derin
Kah umudu gönüldeki gönderin
Zirvesine çekiyorsun Füreya
Gitsem de bu yangına el sallayıp
Söndürsem de üzerini külleyip
Kalan közü gözlerinle yelleyip
Hep yeniden yakıyorsun Füreya
Azmettirip seni sevmek suçuna
Hapsedersin gözlerinin içine
Bir kelepçe süsü verip saçına
Yüreğime takıyorsun Füreya