Gecenin Karanlığı ve Aşkın Derinlikleri
Gözlerim,
karanlığın derinliklerinde kaybolmuşken, içimdeki özlem daha da büyüyor. En
uzun gecelerde seni düşlemek, hayalimin en karanlık köşelerinde dolaşmak gibi
sanki…Zamanın durduğu, her şeyin sessizliğe büründüğü bu anlarda seninle olmak
istiyorum. “En uzun hecelerde düşmek, kelimelerin ağırlığında kaybolmak” ve
seni hissetmek…
Aşk dolu
lisanımla, hislerimi ifade etmeye çalışırken, içimdeki tutku beni uçurumlara
sürüklüyor. Tutkularımın derinliklerinden fırlatıyorum bedenimi, en derin kör
kuyulara. Bu düşüş, bir nevi özgürlük arayışı gibi… Korkularımı geride bırakıp,
bilinmezliğe doğru bir adım atıyorum. Her düşüşümde, seni daha da derinlerde
hissediyorum.
“ Açığa
alınan sevdam, açıklarından yüreğimi şişeye koyup, okyanuslara yollamak gibi…”
Okyanusların enginliğinde kaybolmak, duygularımı serbest bırakmak istiyorum.
Her dalga, içimdeki hisleri alıp götürsün; belki de bir gün geri dönerler. “Şişedeki
yüreğim,” aşkın en saf haliyle yüzleşmek için hazır.
İşte hayalin
gözlerimin önünden gitmiyor. “Gözlerimin kepengi açık kalmalı,” çünkü seninle
yaşadığım anılar, karanlık gecelerde parlayan yıldızlar gibi. İnanmıyorsun
belki ama bu duyguların melodisi içimde çalıyor. Duyar mısın “aşk tınılarını?”
Ruhumun derinliklerinde yankılanıyorken…
İçinde
kaldığım bu karanlık gecelerde seni düşlemek, tutkularımla yüzleşmek ve aşkın
derinliklerine dalmak, benim için bir yolculuk. Her düşüşümde, seni daha da
derinlerde bulmak ve ruhumu okyanuslara teslim etmek… Belki de bu, aşkın
en gerçek hali bu olsa gerek.
Her anım,
seni özlemekle geçiyor; her kalp atışımda, adını fısıldıyorum. Seninle
yaşadığım her an, bir ömre bedel; her göz göze gelişimiz, evrenin en güzel
sırlarını fısıldıyor bana.
Ve eğer bir
gün bu satırlarım sana ulaşırsa, bil ki her kelime, senin için yanmış bir
ateşin küllerinden doğduğunu bil. Kalbimin en derin sırlarını, sadece sana
açtım. Çünkü sen, benim en karanlık gecelerimde parlayan en parlak yıldızsın.
Mehmet Aluç