"Uykumu bir güzel aldım. Seni de alsaydım dünyanın en mutlu, en sevinçli, en huzurlu, en sağlıklı, en zengin adamı olurdum. Seninle adam olurdum anlayacağın." dedi.

Ardından neremi seviyorsun diye sordu;
Usulca okşadım yanaklarını, " Yüzündeki çizgileri" dedim. Bir sigara yaktı.
Benimle bu yola var mısın? dedim; "Senin aşkınla çizildi hayatım" dedi. Sustum. Bir sigara da ben yaktım...

...

Nasıl anlatılır bilmiyorum. Gücenmiş bir kalbin hissettiği şeyler sanma bunu. Bir sitem ya da inceden bir naz olduğunu da. Çünkü ben yalnızca aklıma değil; umutlarıma, hayallerime de kırgınım. Ve sen... Sana sesleniyorum bayım! Onarabilecek misin bende ki kalbi veya toplayabilecek misin gönlümdeki kırıkları...

Kaldırıp atmak istediğimiz taşların altında, ellerim yalnız mıydı? Sanmıyorum. Her taşın altına koyduk ellerimizi. Yalan mı? Ne kadar üzülsek o kadar da çabaladık. Her zaman, her şeyde birbirimizi hayal ederek "belki bir gün" demek değil midir sevgi?
Bilirsin. Mesafeler aşka engel değildir. 

Gözlerimiz tertemiz aktı sessizliğe, sakinliğe baktı. Her yanımda içten içe hasret tanesi, içimizde yanan her bir hücre de gördük bunu. Işık süzmesi kalbimizi yerinden oynatırdı, sadece hareket mi? Yoksa duygularımız mıydı bizi ele geçiren. Belki nedensiz muhtelif bir soluk var bizde.

O soluk, zamanın kıvrımlarında kaybolmuş bir melodi gibiydi bizim için. Geçmişin yankıları, geleceğin fısıltılarıyla karışıyor, bir bilinmezliğin içinde dans ediyordu. Hasret, bir gölge gibi peşimizi bırakmıyor, her adımımızda daha da koyulaşıyordu. Sessizliğin içinde yankılanan tek ses, kalbimizin ritmiydi; bir yandan umudu, diğer yandan çaresizliği haykırıyordu.

Garip başımızın bir derdi var, yüreğimizde taşıyoruz. Anlarsın niçin uzaklara daldığımızı zamansız... Görünce gülme sakın çırpınarak sana aktığımı. Bazen aydınlık bir deniz bazen ise karanlık, çıkılmaz bir kuyu aşkımız.

Belki de hayat, anlam arayışından ziyade, anlamı yaratma çabasıydı. Belki de biz, kendi hikayemizin yazarlarıydık. Ve belki de bu hikaye, henüz yazılmamıştı.

Belki de alacaklıyım hayallerden
Muradıma eremediğimden...

Nidanur Demirci 
( Alacaklıyım Hayallerden başlıklı yazı Mavidüş tarafından 26.03.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu