Az Sonra Başlayacak Şiir Sağanağı...





‘’Kendimden başlıyorum her şeye

Gitmeler kadar kalmalar da şiirden sayılsın

Hangi harf en çok çekiyorsa acısını

O harfle başlıyor yaşamın sızısı

Ben ilk cümleyi bırakıyorum göğe

Harfler can buluyor avuçlarımda.’’ (Alıntı)

 

Başlamakla gitmek arasındaki en kısa yol elbet şiirden geçiyor ve ben kendimden geçiyorum da şiirden asla…

Mavi tokaları var imgelerin ve püskül misali saçları var evrenin kimi zaman burnu Kaf dağında matemin kimi zaman duvarları yıkılıyor mahremin.

Aşka ağıt yakan şairlerden değilim ve sevdi mi pis seven, tayfası ölü harflerin ve ölü ahalinin.

Yakamoz misali gecede ç/ağlıyor dualar ve Hakkın rahmetine kavuşuyor sonlanmayan şiirler belli ki sözcükler kabristanında tutuşan bir imlecin tahayyülü işin içinden çıkamadığım kabrin de basamakları bir bir ezip geçtiğim hayatım ve rotamdan sapma ihtimali ile beklemeye aldığım iç sesim.

Mayın tarlası duygular bir o kadar sağaltımı düşlerin gerçeklere dokunup da elimin yandığı ve cız eden şiirler.

Seviyeli bir ilişkim var hüzün mevsimiyle ve çoktan çöreklenmiş dört mevsime bir o kadar hırpani yüreğim ve elyaf sevinçlerim sanırım ki kazık kakacağım dünyaya ve önünü alamıyorum duygularımın ve fıtratımda sabıkalı bir coşku günü döven yarınları öven dün, diye diye dizlerini döven.

Halveti mi hayatın?

Hasret çektiğim mi yalan yarınlara ve mikado çöplerinden inşa ettiğim çöp misali figürler ve insanlar elbet insansızlığımı imha ettiğim o beyaz sayfayı doldurup da huzuruna çıktığım nice insan en çok da öykündüğüm dünümde kalan üç beş kırıntı.

Mağlup geldiğim bilmem kaçıncı dünya savaşı elbet esefle sürüyorum eteklerimi kaldırımlarda sırça köşkler inşa etmiş kafe sahipleri ve sandalyelerin üzerinde sızıp kalmış nice müşteri en çok da çayın deminde dertlenen kimi zaman bir bardak buzlu suda Karadeniz’de gemileri batan tayfalar ve ölü kaptanlar ben ki hala terk etmediğim gemimde s/alınıp duruyorum bu kıyı senin o kıyı benim.

Sağanağın tasviri yok işte tıpkı saklı tuttuğum düşlerime armağan ettiğim gözlerimin kıvılcımı elbet her an yangın başlayabilir ve de sarar tüm benliğimi: sancılı teyakkuz ve seferberlik ilan ettim duygular ve düşünceler arasında köprü vazifesi gören kalemim de ha kırıldı ha kırılacak belki de asla tamir edemeyeceğim yüreğime atıfta bulunuyor sözcüklerim.

Şiirleri bölüyorum varlığıma derken ekliyorum mizacımı ve sonlandırıyorum ömrümü en azından bir sonraki gece ilham gelip de kapımı çalana dek ve kulağıma gelen şairin son isyanı:

Neymiş efendim?

‘’Şiir dünya ile aramda çekingen bir konuşmaymış…’’

Yeltendiğim ya da yaltaklandığım tek bir düş yok ki düşsün gözümden ve mevsimi paylıyorum yoksa asla bu kadar yakıcı olmazdı sözcüklerim ve şimdi geri çekiliyorum az sonra başlayacak şiir sağanağında Nisan tasıma toplamak adına yağacak sözcükleri…

 


( Az Sonra Başlayacak Şiir Sağanağı... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 3.05.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu