Bir Filmin Fragmanıdır Sensizlik...



Ilıman mevsimler durağında başa aldığım bir filmin fragmanıdır sensizlik ve sessizce yol aldığımı da göz önünde bulundurursam, tapılası bir aşktır mevsimsizlik.

Renklerdir uluyan, renklerdir ambiyans ve söz buklelerinde yerli yersiz serzeniş hani bir düşe düşer de yolun bir de mavi turnanın kanadına tutunduğun en hasbelkader düştür yalnızlığa tutulduğum ve şehrin gövdesi yarılır aşkla kınanan her hece içine kapanır sonra da yediverenler düşer şehrin tenine…

 

 

 

 

 

Düşlerimi giyinmeliyim acilen

Semazen yüreğimde saklı tutarken sessizliğimi

Gölgeme sunmalıyım yeminlerimi

Her şerde varsa hayır

Hayır, demediğim ne malum bu davete?

Aşkın ibrazı sitemli tininde yetim düşlerin

Mahcup bir sevgiliye ne hacet?

Ölüme direndiğim koşulsuz

Özlemim:

En devasa hasret

Dündeki sakin mizacıma

Öykündüğüm bir kıblenin nazarında

Kır saçlarında aşk meleğinin…

 

Dip dibe hasretle;

Haset edenlere de aldırmadan

Sevmediğim ne malum

Gücüm değil yeten

Minik bir kırlangıç gibi dibimde biten,

Neşriyatı öykülerin.

 

Ölümlü sevdaların nesine gerek

Nefsime karşı çıktığım o ilk gün aklımda hem

Aknesi acıların

Arapsaçına dönen hayatım

Feryadım t/aşkın

Fevri bir beşerden de fazlası

Kimin fendi kimi yendiyse

Hak görmem kendimde

Haksızlığa da karşı dünden beri

 

Beti benzi attı hem düşlerin

Ne bir menkıbe ne methiye

Sevgi arsızı bir çocuktan da fazlası değil

Sözcüklerimle tararken evreni.

 

Tasası da bana düştü

Mavi düşlerin tenindeki meltemde aşk:

Aymazlığında gölgesinin

Devasa bir tünekti adeta

Her düşkün geceye koyduğum ayraç

Ne olurdu sanki gecenin izi silinmese.

 

Deşen her acından sona kalan

Bir mızrap kadar suskun ya da cüretkâr

Sevmekse layıkıyla

İç cebinde mevsimin

Dökülmeyen yapraklarımdı

Elbet içimdeki kökün türevi

Yanıp sönen bir ışık kadar kaçkın

Bakışlarında aşkın,

Şaşkın bir vaveyla…

 

Her küpte saklıydı özlemde

Özlem dediğinse titreten sesi

Bir nakkaş edasıyla

Sinene sinen ter gibi

Tokası kayıp saç gibi

Salkım saçak duygularından arda kalan

Sen gibi

En çok da sensizliğin güftesi idi.

 

Şiirler tırmalar da içimi

Bir içimlik filan değildi de hangi birine

Baş koysam kaçan ucu ipin,

En çok daralan mizacımla

Şirk koşan münafıklara öfkemle

Yollar aştığım

Bentlerden taştığım

Aşkın şakıyan sesiyle…

 

 

Rahvan bir atın koşusudur adeta

Dizginleyemediğim o meddücezir ki

İklimsiz seferberliği yüreğin

Hazana tapınan soytarı bir sitemde saklı

Hem dünün fermanı

Hem de yâd edilesi sözcüklerin hoyrat neşriyatı.

 

Sökün eden gün ve devinim

Solgun yüzünde garibin

Bir aşksa hatmettiğim

Metruk gölgelerden hicap ettiğim

Arkama bakmadan kaçtığım kendimden

Tembihliyim de atamdan

Yoksa yana yakıla sever de susar mıydım?

Sökün ettiğim mevsimin tininde bir rüzgâr

Koptu kopacak kıyamet öncesi

Sitemkâr bir vaveyla iken içimde kundaklanan

O gösteri varsa yoksa

Bir sirk cambazı aşkın gergin ipinde yürüyen.

 

Sükûn dilendiğim evren

Boş kollarında rüzgârın

Ah, tepinen içimdeki semazen

Koşulsuz sevdiğim ezelden

Şart koştuğum sadece kendime

Ne zamanki yalnız kalsam

Sokulduğum tenine yalnızlığın

Bir düş arası

Bir yaranın mizacı

Yamalı rüyalardan firar eden

Rüzgâr gibi

Esmesi an meselesi

Her kuşluk vakti içimi gagalayan

Sefil bir kuş gibi

Mevsimini bekleyen ölümün

Layığıyla yaşamaksa

Hüzün müydü tininde yitip gitmeyen bir ritüel

Boş boğazlı imgelerden

Neyse düşen payıma

 

Her ezan vakti uçabildiğim bir eksen ki

Görünmeze rücu eden bir fani

İlla ki aşkın kıblesi

Kanatları kırık ela bir gülüşün de güftesi

Her seyyah sözcükte debelenen

İç sesimle iştigal bir çırpınış

Beden dediğin ne ki

Bu gün var yarın yok üstünde

Saklı kalırsa da kalsın fevri yüreğim

Melun bir kurşunsa şakağıma saplanan

Hangi acı tutar yerini

Ne zamanki kaysam zeminden

Elemin aç gözünde sararıp solan

Ne melankoli ne dünlerin melodisi

Bir harp ya da kaval

Aşkın metruk ekseninde

Şahlanan bir at gibi

Belki de ahların bittiği bir ağaç dibi

Köküme de sadığım madem

Aşkın harında sevdalanan bir hatmi çiçeği

Rüzgârı içten içe esen bir matem,

Bir hazan gibi solan

Baharın kuş uykusunda cıvıldayan

İç sesime de dur diyemediğim anbean

Varsa vakit daha ne durdurabilir ki beni

En çok beni benden alan…

 


( Bir Filmin Fragmanıdır Sensizlik... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 5/3/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu