
Bana bir dağ sessizliği bırak,
Dilin ucunda kırılmamış bir “keşke”
Ve
Gözlerinden düşmemiş bir sonbahar.
Bana unutuş ver,
Adı olmayan bir gece gibi
Uykusuz ama sükûnetli.
Zira yoruldum
Her şeyin hatırlanmasından.
Bir mendil kokusundan mesela,
Çocukluğumla birlikte gömülen.
İçimde bir kuytuluk var,
Adına dünya dediler belki,
Ama ben
Hep tek bir insan kadar dar sandım.
Hiçbir cümleye tamamlanmadım ben,
Ya yarım bırakıldım
Ya da hiç kurulmadım.
Yine de
Bir kuş ötse mesela pencere pervazında,
İnanırım;
Bir yerlerde hâlâ açmamış bir gül vardır.
Ama ben istemem artık açmasını,
Zira Dikenin hatırası
Gülden daha kalıcıdır bazen.
Ve bir gün birisi bana dokunursa
Sadece kelimelerimden ibaret olmayayım diye
Susuyorum usulca.
Zira, en derin sevda,
Kimsenin duymadığı
Bir iç ses olabilir.
07.05 2025