Hikaye / Fantazi Hikayeleri

Eklenme Tarihi : 8.05.2025
Güncelleme Tarihi : 8.05.2025
Okunma Sayısı : 333
Yorum Sayısı : 16
Sami Hoca  Ve  Talebeleri-aşk  Nedir?


Edebiyat  Evi  Sitesinde  sıradan olmayan bir gündü. Zaten hangi  gün  sıradandı  ki  o  sitede? 

Burnundan  soluyordu  yine  Sami  Hoca. Belli ki  yine kısmet diye  kapısını  çaldığı  bir  hatun  tarafından  reddedilmişti. Ve  yine  belliydi kabağın  bizim  başımızda  patlayacağı

Hızlıca  sınıfı  yokladı.
Sonra  havayı  kokladı.
Daha  sonra  öfkeyle  gürledi:
'' Sevda  nerede?''

Sınıf  Başkanı  Adem,  tam ''  Böyle  Sevda  Olmaz  Olsun ''  Diyecekti  ki Sami  Hoca'nın  hangi  ruh  haliyle  sınıfa  girdiğinin  farkında olmayan  Rüya, resmen  başına  bela  aradı. 

''Sevda,  kuşun  kanadında  hocam!''

Sami  Hoca küplere  bindi:

''Demek  öyle  ha? Demek  Sevda  kuşun  kanadında?  Kalk  sözlüye bakalım''

Oh!  Çok  şükür  yırtmıştık. Zavallı  Rüya. Şimdi  çekeceği  vardı  Sami  Hoca'dan.

Rüya '' Hay  dilim  kopsaydı. Ne  diye arının kovanına  çomak  soktum ki?'' Diye  homurdana  homurdana  tahtaya kalktı. Bu  arada  Sami  Hoca '' Nasıl  kazık  bir  soru  sorayım şuna'' Diye  düşünmekteydi ve  az düşündükten  sonra  buldu.

''Sevda  kuşun  kanadında  olduğuna  göre söyle  bakalım  aşk  nedir?''

Şaşırdı  Rüya.
Ders  Tarihti  güya.
Bu  soru  ne  alakaydı şimdi?
Ama Sami Hoca not  defterini  çıkarmış,
Hunhar  bir bakışla  cevap  bekliyordu.


Can  havliyle  cevap  verdi:

'' Aşk... Aşk  şeydir  hocam. ''

Sami  Hoca esefle  salladı başını.
Sonra  kaldırdı  kaşını.
''  Otur  yerine  sıfır!
Aşk,  şey  değildir.'' 

Sonra  gözleri  Gülüm'ü aradı  sınıfta

-1245 Gülüm Çamlısoy,  Kalk  tahtaya ! Sen  anlat  bakalım  aşk  nedir? [*]

Gülüm  için  çok  kolaydı  aşkı  tarif etmek. Beş bin beş yüz  elli beş  şiir yazmıştı,  beş  bin beş yüz ellisi aşk  üzerineydi. Hemen  başladı  aşkı  anlatmaya:

Mağlup, mağdur şehrin düş kıyıları
Ve sistematik acılar merhalesi 
Ne de olsa dokunulmazlığı vardır hüznün 
Ve yanına çentik attığım düşlerin 
Kırılası dizlerim 
Dizelerin de dinmezken afrası tafrası

Sami Hoca arenada kırmızı örtü  görmüş boğalar gibi dehşetengiz  bir  yaratığa  dönüştü. Eline  cetveli  aldı ve  ayağa  kalktı  hışımla.

-Bana  bak Gülüm!  Kızdırma  kafamı. Kırarım dizelerini de  o  dizlerini de.  Tek  cümleyle  söyle. Nedir  aşk?

Gülüm, ''Söyledim  ya  angut!'' Bakışları  attıktan  sonra tekrar  izah  etmeye  çalıştı:

''Bir ritim bozukluğu idi aşk 
Ve meyve veren ağaca eşlik eden 
O sıra dışı ateş ve asalet.''

Düşündü  Sami  Hoca. Evet  aşk,  insan  kalbinde  ritim  bozukluklarına  sebep  olabiliyordu Ama  meyve  veren  ağaca eşlik  eden sıra dışı  ateş ve  asalet  neyin  nesiydi?
''Otur ''Dedi  öfkesi  geçmemiş  bir  şekilde ''  Otur !  On  üzerinden İki  buçuktan  üç.

'' Kim  adamakıllı cevap verecek ?''  Diye  sorduğu  anda Ömerin  koluna  bastım  toplu iğneyi. Ömer can  haliyle kolunun  kaldırınca  Sami  Hoca ''  Peki  sen  anlat Ömer Altun.'' Dedi.

Ömer,  melul  melul  boynunu  büktü.

''  Hocam,  ben  hasretçiyim.
Benim  kalem sadece  hasret  yazar,
Aşk  olayı  bizi  bozar. 
O  sebeple  ben  bilmem.'' Dedi.
Bir  sıfır  da  o  yedi.

Sami  Hoca resmen  kurbanlık  arıyordu. Gözlerini  bana  dikti  sonra.

-Evet  adaşım  Sami,  sen  söyle  bakalım  aşk  nedir?
-Bana  mı  sordunuz  hocam?
-Sınıfta  başka  Sami  mi  var?
-Var  Hocam.  Siz  varsınız  ya?
-Soruyu  gargaraya  getirme de  söyle  aşk  nedir?
-Hocam  vallahi  billahi  akşam  elektrikler  kesildi  o  sebeple  çalışamadım.
-Oğlum  geç  bu  palavraları.  Artık  kimse  yemiyor.
-Hocam  At  kaçtı?
-Yemezler
-Torba  düştü?
-Bunu  hiç  yemezler. Söyle  şimdi  bakalım  aşk  nedir?
-Hocam  ya,  kıçının  kılları  ağarmış;  senin  yaşındakiler kaç  defa  Hacca  gitti  geldiler,  sen  hâlâ  aşk  meşk  işlerindesin. 
-Otur  yerine tembel  herif. Sıfır.

Sami  Hoca daha  sonra '' Bu  manyak  şimdi  beni  tahtaya  kaldırmasın.'' Düşüncesiyle  en  arka  sırada, arkadaşlarını kendisine  perde ederek  saklanmaya  çalışan  sınıfın  gediklilerinden  Çift  Dikiş  Fikret'i  kaldırdı tahtaya.

'' Sen  söyle  bakalım  Çift  Dikiş  Fikret.  Aşk  nedir?''

Bir  İtalyan  için  nasıl  ki  bütün  yollar  Roma'ya çıkarsa Çift  Dikiş  Fikret  için  de  bütün  yollar  Nevin'e  çıkıyordu.

İçinden  ''  Battı  balık  yan  gider '' dedikten  sonra sınıfın  en  ön  sırasında  oturan Nevin'i  gösterdi.  ve  anında  bir  dörtlük  patlatarak  cevap  verdi  soruya:

Aşk  elbette  Nevin'dir
Âşiyânın  evindir
Ver  bir  dokuz yahut  on
Şu  Fikret'i sevindir. 

Çift  Dikiş  Fikret'in  verdiği  bu  cevap,  sınıfa  girerken  boks  maçı  için  ringe  çıkacakmış gibi giren  Sami  Hocayı, teneffüs  zilinin  çalınmasına  bir  kaç  saniye  kala  adeta hamamda  tellak  kesesinden  geçmiş  gibi  pofuduk  pofuduk  yumuşatmıştı. 

-Aferin.  Tebrikler.  Otur  yerine  10.  


[*] 1245:  Benim  Lisedeki  sınıf  numaram. 

 FOTOĞRAFIN  HİKAYESİ:

Yıl: 1987

Batman  Lisesinde  dersteyim  ama  gördüğünüz  gibi Tarih  Dersinde  değil,  Sağlık  Bilgisi  Dersindeyim.

O Yıllarda  bakanlığımız  kim  bir bir şeyler tavsiye  ederse onu ders  olarak  müfredata ekliyordu. 

Okul müdürleri de gözlerine  hangi öğretmeni  kestirirlerse dersi  ona  veriyorlardı.

Gördüğünüz  gibi  ben  de Sağlık  Bilgisi  Dersinde öğrencilerime Lepra'yı  yani  Cüzzamı anlatıyordum  sanki  kendim  çok  biliyormuşum  gibi.  😂😂😂😂

Güldüğüme  bakmayın,  aslında  ağlanacak  günlerdi.




( Sami Hoca Ve Talebeleri-aşk Nedir? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 8.05.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu