Altı Kişinin Avukatlığını Yaptı, Altısı Da İdam Oldu.

Elinde en az otuz kilo ağırlığındaki çantası ile şehir şehir dolaşıp daktilo ve hesap makinası tamiri yapan babam, İstanbul'da kaldığı zamanlarda en çok da Sirkeci Palas'daki Burhan Apaydın- Orhan Apaydın kardeşlerin ofisine uğrar ve daktiloları bozulmuşsa tamir ederdi.
Babam, kendisiyle yaşıt olan Türkiye'nin en meşhur avukatlarından Orhan Adli Apaydın'ı ve abisi Burhan Apaydın'ı sever, onlara saygı duyar ve haklarında '' Çok iyi avukattırlar çoookkkk. Özellikle de Orhan Bey ipten adam alır.'' derdi.
Evet, babama göre Avukat Orhan Apaydın, darağacına çıkarılmış idam mahkumunu oradan indirecek kadar iyi bir avukattı ve ben de babam vasıtasıyla idolüm olarak bellemiştim hayatta sadece bir kez gördüğüm Orhan Amca'yı... Büyüyecek, okuyacak, onun gibi Türkiye, hatta dünya çapında bir avukat olacaktım.
Efendim, büyüdüm, okudum ama üniversite sınavında 2,5 puan daha alamadığım için Hukuk Fakültesi yerine Edebiyat Fakültesine girdim ve Tarih Öğretmeni oldum.
Tarih Öğretmeni olarak 27 Mayıs Dönemini araştırırken neyle karşılaşsam iyi?
Meğer benim idolüm Orhan Amcam her şeyden önce benimle aynı kafada bir insan değilmiş. Ben Ülkücüyken o Devrimciymiş. Ama devrimciliği de bir alem devrimcilik. ( İlerleyen satırlarda göreceksiniz ) Ancak, devrimciliğinden daha ilginç olanı Yassıada mahkemelerinde Adnan Menderes'i savunmuş hem de çok büyük bedeller ödemeyi göze alarak.
Evet, zamanın Milli Birlik Komitesi 31 Mayıs 1960'da Demokrat Partililerin İstanbul Barosuna mensup Avukatlar tarafından savunulamayacağına dair karar almış olmasına, ve diğer şehirlerdeki avukatlara da '' bunları savunmamanız tavsiye olunur.'' demelerine rağmen Orhan Apaydın Amca, Adnan Menderes ve diğer Yassıada Mahkumlarını canla başla savunmuş her türlü engele rağmen.
Savunmasına savunmuş ama o mahkumları oraya tıkan irade idamlarını çok daha önceden kararlaştırdığı için Orhan Amca'nın tüm çabalarına rağmen Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan idam edilmekten kurtulamamışlar.
Yani Orhan ve Burhan Amcalar evet çok iyi avukatlarmış ama öyle babamın dediği gibi insanı ipten alacak avukatlar da değillermiş
Sol görüşlü, hatta devrimci olan Orhan Apaydın, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan'ı idamdan kurtaramasa da Demokrat Parti onu çok sevmiş. Nitekim 1961 Yılında Demokrat Partinin Aydın Milletvekili olmuş. ( Kısa süre sonra Demokrat partiden ayrılıp bağımsız Milletvekili oldu. )
Daha da ilgincini söyleyeyim: Orhan Apaydın, 1950 yılında Behice Boran, Nazım Hikmet, Adnan Cemgil gibi insanların kurduğu ve özellikle DP Hükumetinin Kore'ye Türk askeri göndermesine karşı olan Barışseverler Cemiyeti taraftarıymış. ( 1977 Yılında Barış Derneği olarak tekrar kurulan bu derneğin Aziz Nesin, Ataol Behramoğlu, Fakir Baykurt, Kadir İnanır gibi kişilerle birlikte ikinci kurucuları arasında yer almış.-- Bu Dernek yüzünden hapis cezası almış ve bir süre hapis yatmış. )
****
Evet, Orhan Apaydın amcam Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı ipten kurtaramamıştı maalesef ama ipten kurtaramadıkları sadece bu üç kişi değildi.
On bir yıl sonra yani 1972 Yılında üç kişiyi daha ipten kurtarmak için çok çabaladı. Bu sefer ipten kurtaramadıkları kendisi gibi devrimci ruha sahip insanlardı.
6 Mayıs 1972 Tarihinde idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın avukatları aslında Sadık Akıncılar ve Halit Çelenk gibi avukatlar olsa da Orhan Apaydın, onlardan çok daha fazla bilinen bir isimdir. Ama diğer avukatlarla birlikte çok uğraşmış ama 2.5.1972 Tarih ve 1586 No'lu Kanunun TBMM'den çıkmasına ve uygulanmasına engel olamamıştır.
O Kanun mu?
İlgili Resmi Gazeteden aynen kopyalıyorum
Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'ın Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Kanun
Kanun No : 1586------Kabul tarihi: 2/5/1972
MADDE 1
a) Askeri Yargıtay 2 nci Dairesinin 10/1/1972 tarih ve 1971/457-1972/1 esas, 1972/1 karar sayılı ilâmı ile kesinleşen, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 3/2/1972 tarih ve 1972/187-98 sayılı kararı ile tashihi karar talebi reddedilen, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No. lu Askerî Mahkemesinin 9/10/1971 tarih, 1971/13 esas, 1971/23 karar sayılı hükmü ile T. C. K. nun 146/1 maddesi uyarınca ölüm cezasına mahkûm edilmiş bulunan; { Bu kısım b) ve c) şıklarında da aynen var. O sebeple b ve c sıklarında ayrıca yazmıyorum }
Sicilli nüfusta Erzurum Ilıca Nahiyesi, Özlük (Öznü - Beypınarı) Köyü, hane 27, cilt 5 ve sayfa 129 da kayıtlı Cemil oğlu Mukaddes'ten doğma 1947 doğumlu Deniz Gezmiş hakkındaki işbu ölüm cezası yerine getirilir.
b) .................Sicilli nüfusta Yozgat İline bağlı Çekerek İlçesi Kuşsaray Köyü, hane 21, cilt 13/2, sayfa 88/114 de kayıtlı Beşir oğlu Mediha dan doğma 1947 doğumlu Yusuf Arslan hakkındaki işbu ölüm cezası yerine getirilir.
c) ..................Sicilli nüfusta Kayseri İli Sarız İlçesi, Bahçeli Mahallesi, hane 31, cilt 2, sayfa 45 te kayıtlı Hıdır oğlu Selver’den doğma 1949 doğumlu Hüseyin İnan hakkındaki işbu ölüm cezası yerine getirilir.
MADDE 2
Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3
Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür.
****
Orhan Apaydın 12 Eylül darbesinden sonra defalarca tutuklanıp hapis yattı ve işin komik tarafı Dünya Barolar Birliği'nin Başkan Vekili olduğu bir dönemde Türkiye Barolar Birliği başkanlığından atıldı askeri yönetim tarafından 1983 yılında.
1984 Yılında cezaevindeydi. Rahatsızlandı. Hastaneye gitmesi gerekiyordu ama ellerine ters kelepçe, ayaklarına zincir vurulacağının görünce vazgeçti hastaneye gitmekten. Böylece böbrek rahatsızlığı daha da arttı. Ve nihayet 26 Şubat 1986'da vefat etti
(
Altı Kişinin Avukatlığını Yaptı, Altısı Da İdam Oldu. başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
5/7/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.