Yüreğime çöken o karanlık yine...
Yıldızların buz gibi nefesi tenimde. 
Gözlerinin yangınından arta kalan kül mü bu içimdeki ağırlık? 
Mısralara tutunuyorum çaresizce, 
Kaçıncı yasağın prangası bu ruhumda?

Mısralar bir sığınak, ruhumsa bir sürgün. 
Kaç zincir vuruldu hayallerime, sayısını unuttum...

Cümleler birer boşluk...
Ay, karanlık gökyüzünde yalnız bir gözyaşı.
Geceler birer uçurum, her an düşecekmişim gibi.
Hilal, bir kırık ayna. Benliğim bir sis perdesi...

Kaygısızca, sere serpe uzanacağım o tadımlık anlara.
Aşk mısın sen benim vurulduğum, yoksa
Kalbimin en derininden yükselen feryat mı bu?
Yoksa ruhumu ezelden beri tanıyan,
Gizemli bir akraba mı hayat?

Anlat bana allarından kırıldığım, 
O kuşların çığlık çığlığa geçişi nedir gökyüzünden?
Sabaha okunan bu hüzünlü sala da neyin nesi?

Belli ki yine bir akşam vakti, 
Sensizliğin yasını tutacağım bu şehirde...

Nidanur Demirci 🍁
( Zincirlenen Hayaller başlıklı yazı Mavidüş tarafından 15.05.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu