Rabıtası evrenin:
Ektiğim kelam b/içtiğim şiir dikiş
tutmazken
Coşkusu içimdeki elemin
Sadık kökü
Sevdalı gülü
Yaralarımla hemhâl
Aşkla aldığım darbede saklı bunca
hal…
Ah, aştığım kıtalar ne ki ne?
Bozguna uğradığım yüreğin arifesinde
Ben seken kör kurşunum
Ben sözlendiğim kadar yalnızlığın
teninde
Saklı bir iz bir ben’ im ki
Edimlerimde saklıdır aşkın hulasası
Sekantta saklıdır
Bir ömrün nüansı ve neşri
Akışkan aşk
Çeperinde ölümün
Çapsız gölgeler
Çer çöp değilim
Çöpsüz üzüm hiç ama hiç değil
Rabbime yakın
Aşka tuzak
Renklerin hasıyım
Bir hâsıla ki dünüm
Bir fasıla ki yazdığım kadarım
Kerelerin telaffuzu iken ip atladığım
Kalem
Bir de nöbete kalan öfkem
Şerefesidir hiçliğimin
Tokuşan ruhumda saklı ola isyan
Yanan mum değilim
Sadece dibime verdiğim değildir
ışığım
Ben kara deliği dahi delebilen
Bir aşkla
Ki şiarım iken her türü
Hâsıl olan varlığıma
Değmesin göz
Değemez de hiçbir el ne bedenime ne
ruhuma
Rabbimden yana döşüm
Aşka dair düşüm
Dokunulmazlığım doğduğumdan bu yana
Defalarca öldüğüm de değil asla yalan
Yanan ateşin feri
Yakut gözlerinde aşkın aşina neferi
Kim bilir kaç göz odayım ben?
Odumda saklı izi aşkın
Peşine düşülesi bir rakım
Boy ölçüştüğüm rakamlar
Sonsuzluk iken varlığımın meali
Kürediğim ikbali
Küstüğüm cihanı
Nemrut gölgeleri
Def ettiğim kadar mabedimden yana
tasam
Ayak izimse matemim
Mizacım aşk
Mihrabım aşk
Kıblemde yaşadığım kadar
Yaşattığım son bulmayan şafak
Kimse sokan nifak
Kimse kötü tohum
Ben aşkın batılı değil
Aşkın karesi
Hüznümle kök hücresi
Belirsizliğin imleci iken yaşam
Belirtesi bu sevdalı yüreğin
Kaynadığım için için
Bir içim su addedilsin yalnızlığım
Yâdımsa bir revnak acı
Yakutu aşkın gözlerinde yaşanılası
Bir özlem bir hüzün
Debelendiğim yine içim
İç sesime meftun
Varsın olsun dış ses baskın
Ne dışkısı zalimin
Ne de çürük düşleri iblisin
Köhne değildir yüreğim
İçine sığdırabildiğim iken devasa
evren
Aşktır şiarım aşikâr
Özlemdir rüyam yolumdan dönmediğim
kadar
Tek tüfek çarpıştım ben her cephede
Mahmuzladığım ruhum iyi ki de aşkın
pençesinde
Uçuşan peçem
Perçemime yağan kar
Parmak izim iken sevgi
Kölesi olduğum değil evrenin
Küskün yüreğimle hali hazırda
sevebildiğim
Bir içtima
Bir rabıta
En çok da içimde saklı o sihirli
simya
Bir rüyadır gördüğüm gözüm açık
Kimine göre bir derviş ya da aklı
kaçık
Ah, gülerim gülerim nasıl da
Dağlanırken de varlığım
Tozu dumana kattığım hayatın
Sofusu
Sefası
Bazense cefası
Gölgemi dahi kovmuşken
Künyemde yazan ismimden ve Rabbimden
Sorun beni son sürat
Ben ki bir ırmak bazen Dicle bazen
Fırat
Ve işte hizaladığım o delişmen fıtrat
Bilindik değilim ben bilinmeze denk
Bir renk değilim sadece
Ebemkuşağında saklı
Kâh heyecan kâh neşem kâh coşkum
Varsın ardımdan haykırsın nice sıfat
Sitayişim değil sadece
Susmak bilmeyen siren sesleri ve de
Vardiyası aşkın
Varsıl bir hecede saklı değilim
Tekil hüviyetim
Çoğul sevgim
Çağlayan nazenin yüreğim
Varsa yoksa aşka biat
Yaşasın da sevgi ve aşk
Bunca sevgisizliğe inat
Durduk yere de sever insan
Hele ki aşkın meşalesi iken kalem
Hele ki aşka ve Rabbine adanmış bir
ömür iken
Bahşedilen nefesimle
Baş ettiğim kadar iblisle
Alt ettiğim nefsin sisinde
Sürüklendiğim bir rüzgâr
İbarem ve ibrazım ve ikazım
Aşkla hemhal…