
Ne güzeldi o bayram günleri,
Ne coşku doluydu zamanlar - bir zamanlar...
Gözlerde ışık, yüzlerde gülümseme,
Gönüllerde sonsuz bir mutluluk vardı…
O ışıltılı gülüşler geçmişte kaldı,
Artık yürekler güzelliğe kapalı,
Örtüler altında ve kilitli.
Bir lokma ekmek, bir hırka ile yetinen,
Gönül zenginleri tarihe gömüldü…
Ne muhteşem gündü bayramlar,
Ne şevk dolu eyyam idi - bir zaman...
Çeşmelerde şûle, rûlarda tebessüm,
Dilârâda bî-pâyân bir şâdî idi...
O handeler ki mâzide nihân kaldı,
Artık sîneler hüsnâ perdedâr,
Nikâb altında ve mühürlü.
Bir lokma nan, bir hırka ile,
Gönlü ganî olan târîhte medfûn…
Ne muhteşem iyd-i şerîflerdi,
Ne şevk-i âlî, ne safâ-yı demân...
Çeşmân-ı şûrîde, rüûs-ı mübeccel,
Kulûb-ı pür-nûrda bî-şümâr ferah…
O hande-i rûşen ki eyyâm-ı sabıkada nihân oldu,
Artık derûn-ı sîne hüsn-i müstağrak,
Setâir-i mahfîde ve müseccel.
Bir kuru nân-ı kifâyet, bir hırka-i fakr ile,
Gönlü gani olan ecdâd-ı izâm mezâr-ı rahmette...