Yolum sana düştü.
Mizacı yitik ömrün belası siren
sesleri
Aşkı arz edip çalıntı mahiyette adeta
özlemin sektiği
Bir taştan diğerine.
Bak nasıl da oynadı taşlar yerinden
Yetindiğin kadar mutlu olmalısın
Yatıya kalsa da hüzün denen küfende
saklı bilinmezi
Belki de saklı tutmalısın
derinliklerinde ruhunun
Göçebe imgeler var, misal
Azımsadın değil azıtan ruhunda
Çökertme oynayan bir Yörük kızı gibi
Meylettiğin ne çok ne çok masal
Mahal vermediğin kadar ruhunla hemhal
Ettiğin sökükleri yitik günün
Şifası şiirde saklı hem şairin
Şirin bir rüzgâr
Şirret bir iklim
Naklettiğin düşlerin ve de
Gerçeklerin penceresine konan bir kuş
gibi
Kanat açtığın yarınların nemli
ikbaline
Öznen nerede saklı senin?
Ya, öz verin…
İhtimam ettiğin kadar dünyaya
İhmaller zincirinde kayıp gittiğin
Bir yıldızın peşine düşüp
Deşip de günü
Derlediğin masallardan ördüğün
saçları yalnızlığın
Bazen peltek
Bazen paytak yürüdüğün
Gönül gözünün ibaresi
Ve işte çöktüğün dizlerine
Bir dizeden çok fazlası saklı içinde
Derinlemesine aldığın nefes
Kor hecelerden ördüğün kafes
Hali hazırda tutuklu olsan da
Göç mevsimin geldiğinde alacaksın
elbet hevesini
Umudun sarkacı
Kayıp bir minvalde
Örtündüğün kadar gizemin esef dolu
sesinde
Arşı alaya çıkacaktır ruhundaki
ferman
Feveran ettiğin kadar
Fıtratını da saklı tuttuğun
Gül yüzünde açan güllerden derlediğin
Her buket
Aslında senin yaşama sıkı sıkı
tutunduğun
Gerçeğidir
Gerekçesi olsun olmasın
Hayallerin direktifinde
Semiren yüreğindir sarmalında gizin
Kök söktüren kimse yufka yüreğini
burkan
Her acının şifresi
Nasıl da saklı şairin küfesinde
Bir masal kahramanı gibi uçuşan
kanatların
Şiir doğduğun şiir öleceğin
Gerçeği ile hasbıhal edip de kalemin
Sönmeyen ferine eşlik ettiğin
Varsın olsun son nefer
Varsın izahı olmasın neyse saklı
tuttuğun ve dünyada yaşadığın
Kabir azabından kurtulmanın hayali
Sakındığın kadar gözünden
Sancılı bir mevsimdir yüreğini
kırbaçlayan
Her şiir bir dikit
Her nazım bir yiğit
Her masal bazen bitik
Kayıplarının gölgesinde büyüdüğünse
tek gerçek
Kendine kavuşmaya ramak kala
Mevsimlerden mevsime konan kalemine
nasıl ki tutkunsun
Varsın sözcüklerin ve nutkun tutulsun
Tutumsuz sevdiğin kadar
Yandığın aşkın ateşine serili bir
ömür
Gıyabında süremediğin saltanatının,
Şifalı bir şiirdir yarana merhem
Nasıl da imgeler
Meze tadında
Sarhoş olduğun içmeden
Delişmen ruhunun izinde solmadan
Yaşadığın kadar da yazmalısın sen,
sevdalı şair
Yoksa ne mümkün ayakta kalmak?