RUH EŞİ
“Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden çiftler yarattık.” (Zariyat 51/49)
Bu ayet, çift kavramının insanlar gibi bitkilerde ve belki de henüz varlığından haberdar olmadığımız birçok şeyde çift unsurun bulunduğunu bize ifade eder. Elektrikte artı eksi yük, cisimler arasında itme ve çekme kuvveti, maddenin en küçük yapısı olan atomlarda pozitif ve negatif elektronlar, bu ayetin içeriğini bize mucizevî bir şekilde haber verir. Tüm bunlardan maksat da, kâinatta her şeyi çifti ile ve bunca çeşitlilikle yaratan Allah’ın tek olup eş ve ortaktan münezzeh olduğunu vurgulamaktır.
Amaç ve işlev üzere Cenâb-ı Allah’ın her yarattığının yanı sıra ondan farklı bir ikincisini; gece-gündüz, erkek-dişi, yer-gök, ay-güneş gibi birbirini var eden, tamamlayan ve anlamlandıran kutupları var etmiştir.
Elmalılı, bu konuda dış âlemdekiler ile onların zihindeki formlarının uyumlu eşleşmeleriyle tecelli eden idrak olayına da işaret bulunduğu yorumunu yaparak; her hangi bir şey hakkında meydana gelen şuur hadisesinde bu ikililiğin kaçınılmaz olduğunu, bu ikililik içinde birleştirilmeden hiçbir şeyin tasdik edilemeyeceğini, tefekkür ve tezekkürde bulunulamayacağını belirtir.
Bu bilgiler ışığında; insanın ve yaratılmış her varlığın çiftiyle eşsiz bir bağ ve etkileşim halinde olduğunu anlıyoruz. Ruh eşi dediğimiz kavramın da aslında, bir erkekle bir kadın arasındaki dış görünüşe bağlı bir çekim olmadığını, iki ruhun birbirini dönüştürdüğü, beraber büyüdükleri bir yolculuk olduğunu fark ediyoruz. Hepimizin başına bu aklın baştan gitme hali gelmiştir ve şuan da bu sarhoşluk hali devam ediyor olabilir. Biz inadına kaşına gözüne, tavırlarına, sesine o güneşin doğması gibi gülümsemesine hayran olduğumuzu düşünüyor olabiliriz ama öyle değil. Birbirinizin kendi iç dünyalarınızdaki derin, sembolik manyetik anlama çekiliyorsunuz. Ruh eşiniz sizi havsalanızın geçilmez zannettiğiniz sınır boylarında her defasında yakalıyor..
Size kötü bir haberim var; tüm kuvvetinizle ondan kaçtığınızı sanırken, kalp atışınızın ritmini bozacak kadar, kan akışınıza müdahale edecek kadar ve nefesinizi yönetecek kadar yüzeyin çok daha altında, ruhunuzun en eski katmanlarında yankılanan, daha derindeki özünüzün melodisine doğru çekiliyorsunuz. Peki, o melodide kimin sesi var biliyor musunuz tabiî ki ruh eşinizin. Bir parmak izi gibi o size ait, size özel ve sizin için yaratılmış..
Dilimizden dökülen her cümle, her dua ve her özlem bizi bir ruh eşimizin frekansına doğru yaklaştırır. Bu kişinin karşı cinsten biri de olması gerekmez; kim olduğumuzun, kim olduğumuzu sandığımızın, kim olmak istediğimizin gizli bastırılmış imgelerini bize sunan biridir o. “Seninleyken kendim olabiliyorum.” cümlesi o yanınızdayken aklınızda dönüp duruyorsa, bilin ki işte o aradığınız ruh eşinizdir. Yaratanın hediyesinin farkında olun ve neden hayatınıza dâhil olduğunu anlamaya çalışın. Gölgelerinizi aydınlatacak ve derinlere gömdüğünüz her sancıyı varlığıyla enerjisiyle iyileştirecektir. O sizi onarırken, siz de ona şifa kaynağı olacaksınız unutmayın..
Gönülden verilmiş her hediye bir teşekkürü hak eder. Sınırsız bir nimet evreninde yaşadığımızın ve bunun zekâtını başka ruhlara dağıtabilmenin şükrü ile…
Mavi Yıldırım
(
Ruh Eşi başlıklı yazı
MaviYıldırım tarafından
14.06.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
