Gömüldü İçime Mahzun Çığlıklar

Söküldü mekânın telli yumağı
Tahassür elimden tuttuğu zaman
Döküldü gönlümün muhabbet bağı
Meramım sabrımı yuttuğu zaman
Savruldu gözlerim yârin izine
Aktı dualar dudağımın içine
Sessizliğim çöktü yine derine
Hasret içimde filizlendi yaman
Kırıldı içimde sabır denilen
Bir kin üfledi her yitik liman
Kabuk b/ağlamadan sızı silinen
İsyanla kalbimi bürüdü heman
Gömüldü içime mahzun çığlıklar
Yâr dedikçe sustu nehirle lisan
Ağladı içimde bin suskun yıllar
Mazide kaldıkça eridi mekân
Eğildi ruhumun çiğ düşlerine
Kalkmadı göğsümden karanlık duman
Gönlümde taştı gamın nehirleri
Sevgileri kül gibi savurdu cihan
Üstüme devrildi evi gurbetin
Dili y/andı yürek nârı okutan
Ayrılığımın sustuğu o niyetin
Enkazı içimi örttüğü o an
Lâl oldu dilimde gecenin sözü
Tükendi k/alemde yazıdan özü
Silindi g/özümden tebessüm yüzü
Kederle aynama baktığı ziyan
Ve sonra bir nida yükseldi sessiz
"Yetti" dedi kalbim, mahşere sensiz
Secdeye aktı bakı(ba)şlarım temiz
Teslimiyetle bile diriltti zam(ins)anı iman
Mehmet Aluç