gecenin karanlığına
sabahın aydınlığına ..
....
perdesiz kalışların
salkım salkım gökyüzüne parmak ucu dokunuşların
bir kamburun göğsünde uyuyan sızının
bir ayazın kanında sisli kalışların ışığısın sen Süheyla
ya meydanlarını yıkarak gelecek yokluğun
ya arsız kalabalıklarla dolacak şehir
ayın kendi sessizliğiyle dinlendiğini bilir gökyüzü
denizin kendi dalgalarıyla konuştuğunu bilir martılar
özlemin en ıssız mezarlarına düşer hayalin
bir yıldız kayması gibi süzülerek gelir gülüşün
ruhun en derin boşluğuna
sen kuzeyli sen alizeli bakışlarınla
yaz sonrası serin okşayışlar getir koylarıma Süheyla
ya toprak çatlayacak ya gök ağlayacak
ya gece bitecek ya gündüz ölecek
ölecek Süheyla
seni kazıdım aklımın duvarlarına
anıtını ben dikeceğim kiblegâhıma Süheyla
bir kelebek kanadı gibi titreşerek gelir sesin
nisana hüzün düşer
nisana ölümlere
nisana illegal renklere cebelleş takvimler düşer
nisana ve lisana Süheyla
bir hıçkırık nehriyle parçalanmış yalnızlığın
çatırdayan çatısı altında
yaşayan kederimle dertleştim Süheyla
iki kelime iki suskunluk bir satır arasında
bilirsin söz her dilden ağlamaz
ağlamaz Süheyla
sen ıhlamur sen yediveren
sen demli bakışlarınla
güz sonrası sıcak şiir mevsimleri getir yurduma süheyla
bir yıldız iki yalnızlık bir gece yarısında bilirsin
göz her ışıktan su içip ışımaz
iki yalnızlık arasında Süheyla
bir umut eker toprağa bir çocuk
bir çocuk hoyratça çiğner çiçekleri
ve hiçbir çocuğun sesi çıkmaz yığınlarda
bir kuyu gibi içine kapanır gülüşün
ince bir ürperti geçer teninden
bir çöl gibi kendine kurur dudakların
ben dudaklarında vurulurum Süheyla
sana gün batımından halhallar
sana gökkuşağı rengi tüylerden şallar yaptım
sana uluyan rüzgarlardan ağıtlar yaktım
vadilerden tepelerden uçurumlardan geçerek
bir taşın soy kütüğüne çizerek yüzünü
belki de hüznünü Süheyla
geceye zincir vurup sustum
kırık bir aynanın parçalarından geçtim
yırtık pırtık yen içinde yakarışlardan
asırlık yangınlardan geçtim
bir şair bir garip bir neye bağırdım sessizliğimi
her koku seni getirir bilirim
ve hep yedi günümün en çorak yerine düşer nefesin
oysa ben
sesimin soğukluğuna ateşin nefesine rağmen
nefsimin vesvesesinden
isli bir fenerin kibrinden geçtim
titanların azapların duaların arasından
taze gülüşler
ebedi düşler biriktireyim sana Süheyla
sen ağrım sen sesi kınalım
sen çoğalan yasımı kızıla çalan yüz aydınlığım
sen kutsal bakışlarınla
Aden bahçelerinden umutlar getir yüreğime
getir Süheyla
ya yalanlardan arınacak dilim
ya çamurlu bir suskunluğa gömüleceğim
ya günahlardan temize çekilecek soluğum
ya kirli bir cehenneme düşeceğim
beni arındır
gömme
beni düşürme Süheyla
...
_boran
(
Süheyla başlıklı yazı
RamazanBoran tarafından
8.07.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.