
Gerçek edip, sanat
bilir, vecizdir hep sözleri,
Hikmetlidir her kelamı,
nemlendirir gözleri,
Tutuşturur fesih dille,
kalpte sönmüş közleri.
Derya değil bir
dereyim, boz bulanık akarım,
Ne tevriye ne tenasüh,
hiciv bilmez sakarım.
Hece vezin redif nedir?
Muammadan ırağım,
Serbest aruz işim
değil, henüz toyum çırağım,
Duygusuzum içim çorak,
çöl benzeri kurağım.
Haddim değil arzu işte,
süslü mahlas takarım,
Dramatik ne pastoral,
erkân bilmez sakarım.
Didaktik yok kafiye boş,
ithaf epik neyime,
Lirik hüzün akrostişle,
yabancıyım deyim’ e,
Sözüm şudur; şair
yazar, üstadıma beyime.
Ben haddimi biliyorum,
ne ünlü ne vakarım,
Kendisini şair sanan,
usul bilmez sakarım.
Satirik zor nazire sır,
mensur güç öğrenilmez,
Daha yolun başındayım,
şakirt bile denilmez,
Yavan kaba kem
sözlerim, bal ile de yenilmez.
Fesih beliğ veciz nerde,
ne sanattan çakarım,
Acemiler ustasıyım,
dörtdörtlük bir sakarım.
Teşbih intak, istihare,
Hüsn-i Ta’lil kıt bende,
Tezat tekrir cinas
nida, istifham zor duy sen de,
Başarım yok tedriç
tariz, mübalağa ne fende.
Tecahül-i Arif telmih,
mecaza kem bakarım,
Seci mürsel kinayeyle,
teşhis bilmez sakarım.
Mehmet Akif az dinlese,
kem sözlerle haşlardı,
Yahya Kemal sabredemez,
hicvetmeye başlardı,
Necip Fazıl dövmez
amma, nüktelerle taşlardı.
Çünkü manzum diye lafı,
horlar iter kakarım,
Leff üneşr’den
anlamayan, beceriksiz sakarım.
Betimlemem imgem kıttır,
duysun âlem sesimi,
Arkadaşlar eşim dostum,
sanatın her kesimi,
Tüketmeye lüzum var mı?
Artık son nefesimi.
Haksız paye edinmekte, yok
ki yararım karım,
Ne şairim ne de yazar, sanat
bilmez sakarım.
Seyfettin Karamızrak