Nice âşık kayboldu görünen sırda şimdi,
Derdini derman etmiş parlayan güneş şimdi,
Ummandan kopan dalga kumsalına zor öfke
Hayalleri konuşur, sırça köşkünde sirke.
Uykusuz gecelerin kabına girdi şimdi,
Uslanmayan gönülün dalında sancı şimdi.
Kaptanın dümen yolu, menzil oku sadakın da,
Kılıcı; ucu keskin, durmuyor ki kınında.
Görünmeyen belalar gelmesin mizanına,
Haydi gönül, sen de affet kaderi; oyununa.
Uykusuz gecelerin kabına girdi şimdi,
Uslanmayan gönülün dalında sancı şimdi.
Dünde gezen tecelli sırrını açtı şimdi,
Kıyamda okunurken, ayağın kaçtı şimdi.
Belalar sicim sicim bir belayı örttü şimdi,
Erenler tezgâhında ömre can vardı şimdi.
Uykusuz gecelerin kabına girdi şimdi,
Uslanmayan gönülün dalında sancı şimdi.
Koyuldum yollarına, gülümden diken şimdi
Seyrine çok daldığım manadan uzak şimdi
Aşk denilen bu yangın, yakıyor beni şimdi
Yoruldum, yorgun düştüm, vurma üstüme şimdi
Uykusuz gecelerin kabına girdi şimdi,
Uslanmayan gönülün dalında sancı şimdi.
(
Uslanmayan Gönül başlıklı yazı
Mehmet Tevfik ELTAS tarafından
9/19/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.