Metruk düşler caddesi yoksa çetelesi miydi tutulası gözlerimde saklı hicran yüklü bir yakarış ama Rabbime sadece Rabbime koştuğum elem yüklü gecelerden de öte günü delen zemheri göğü susturan merhem gibi aşk gibi can yakan sözcüklerin sönmeyen feri mademki şair idi aşkın neferi yoldaşlarına sükût yakarışların rahmet yağdıran duaların ve Yaratıcının merhameti.

 

 

 

 

 

Gündü öksüz geceden ayrı düşmüş yelloz rüzgâr…

Maşuktu kayıp aşkla intiharı tüm sesleri susturan

Ve de kâinatın medarı iftarı aşkın köküne yağan kar misali

Yeditepe’nin de en aykırı hayali

Şair ayrı düşmesin yeter ki…

İzinde aşkın kolluk kuvvetleri nasıl da şaşkın

Ve köpüren öfke sulu sepken misali

Yağdığı kadar aylak kuşların meali

Ve işte bir bardak suda kopan fırtına öncesi

Kâh fıtratı gizemli

Kâh fıkra misali

Gevşeyen vidaları

Cihanla hemhal olduğu kadar

Olmazın oluru her dua şirk koşanlara değil

Sevenlere yakışan o endamlı sema

Ve de eşlik eden her nida

Ölüm öncesi soluk

Yeniden doğduğu kadar sükûneti bağrına bastırıp

Sevi dilinde naralar atan

Oysaki sular seller gibi;

Oysaki yer gökle imtihanı

Eşleştiği kadar kaderi

Kederin yükü

Kayıplarınsa son bulan hükmü

Şerh düşülesi bir miladı bulmakla eş değer

Sanılar ve sancılı zanlar

Aşkı ziyan eden nice beşer

Ve şair

Yakasına yapışan derviş gibi nasıl da seker

Önce hoyrat bir yamaç

Sonrasında şakıyan ardıç

Özenle sevmeyi şiar edinen ve yattığı her kuluçka kalemin

İzini süre süre gizinin,

Şairin ettiği terennüm

Kaygısız dertsiz başına duyduğu özlemin

Ve işte fişi çekildi çekilecek az sonra sözcüklerin

Bir şiirden hallice…

Şaire öykünen zemheri…

Gölgesine bağdaş kuran bir çocuk gibi

Ve alabildiğine uzak hurafelerden

Bazense tuzağa düşmüş ceylanın eğik başını değil de

Dik sırtını sıvazlayan

Varsa yoksa aşkın dibini boylamış

Şarlatan sevgilerden yediği zılgıt ne ki?

Varsa yoksa şair yüreğinin küpünü doldurmuş

Öncesi yaz

Anda saklı niyaz

Hazana erdiğinin ertesi

Daha da vakit varken kara kışa

Karakaşı kara gözüne sevdalı olmadığı kadar hayatın taşına

Taşmadan yürek

Sevmeden yaşamaksa ne demek?

Özünden sözüne uzanan o engebeli yol

Aşka mahal veren yakamozlarla hemhal

Bazen şiir tadında bazense masal

Ölümsüzlüğe nazire eden şu devasa cihan

Öncesizlik değil sonrasızlık iken de en kutsal

Bilen birine sormadan kaderi ile hemhal

Kuşandığı şu bulut gibi berrak ve duru

Katlandığı acı gibi alabildiğine uzun boylu

Olsun ya da olmasın mutluluk sonunda

Rabbine kavuşmanın utkunda ve ufkunda

Endamlı bir iç geçiriş ve sil baştan

Ziyanı da yok hani

Varsın kimi insan dağdan taştan farksız

Varsın sevdanın nakşı olsun aymaz

Kırılgan değil artık kırıp geçen hiç değil

Basireti b/ağlanmış sevgilerden alabildiğine uzak

En çok da şiire ve duygulara tutsak

Gönlün kırık sazında meyleden sözünse nazında

Nabzı attığı kadar yere göğe amade

İlahi Ateşin o kutsal çehresinde saklı adeta

Gaipten gelen bir name…

 


( Bir Şiirden Hallice... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 3.10.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu