Düşlerim mağdur ellerimse yetim bir iklim…

Dip boyası geldi göğün

Sonbahar ise nöbette…

Yerkürenin çekimi ile ihlal edildi yeryüzü

Önce çukurlar doldu sonra gamzeler

Bir batık iken aşk

Atıl düşlerin çeperinde soyuldu kabuk.

 

Düşlemsel idi hayat oysaki gerçekler balçık kıvamında

Nidalar yükseldi ölümle pekişen hasrete

Çaputlar bağladı yetim gölgeler

 

Renklerdi coşkulu ve o eksik alfabe

Rencide edilen nice harf

Kimininse derdi otuza tamamlamak

Gel gör ki:

Batıl güneşin ufkuna dayanan sarkaç

Ve el bebek gül bebek büyüyen nesiller

Söyle, hadi söyle:

Dünde mi kaldı hele ki

Masumiyet yiten

Kirli bedenlerin arınağı sadece musalla taşı

Kara ruhların bedenden firarı

Öyküler biriktiren kadın sustu öncesinde…

 

Şiirlerse d/ağladı yürekleri

Koyu gecenin kara peçesi

Eklem yerleri kırıldı dizelerin

İmgeler ise isyanda

Oysaki çok basitti şiirin kuramı

Ve anlattığından da fazlası ile

Hıçkırıklara boğuldu kalem ve gece.

 

Adı hazan aylardan Ekim:

Bir ekin vakti düşüldü yola

Meylettiği dervişin

Metazori sevgilerden infilak eden sevdalı şehrin de

Kulağına küpe o iki yaka

Ayrık düşlerin iniltisi

Körpe kuzuların anne hasreti

Sus pus olsa ne ki kâinat?

Bileşkesi yerin ve göğün

Elbet İlahi Adalet devrede…

 

Devre dışı olmalıydı karanlık

Künyesinde aşk yazan feragat

Sözcüklerin kulağına küpe

Son bir imge arayışında şair

Çığlık çığlığa bir sessizlik ki

Gölgelerin kaçacak delik aradığı

Oysaki çok basitti yaşam ve sevgi

İki dudağın arasında değil sadece

Kalbin hem rotası hem noktası

Hele ki nüktedan bir mizaçla yola da düştü mü şair…

 

Sürmanşet zaman

Aşklarsa kuyruklu yalan:

Tek taşın cüssesi aşardı hem şairi

Tümsek değil nefret hiç değil

Payidar kılındığı kadar sevginin nüktesi.

 

Arabesk salvolar

Salkım saçak nidalar

Akmayan çeşmeye hücum ettiği kadar

Hayatın tüm albenisi

Ve işte ifrata kaçan duygular

Şen şakrak olması gerekirken ömür

Sancağına bağlı ve sadık bir asker mahiyetinde

Önce yeri süpüren ve tüm kirleri yok eden

Ölmeden de göğe yükselen

O sarkaç mıydı yoksa tek ayraç?

Hüznün köpüğü

Umudun telvesi

İnancın ise her zerresi…

 

Kuram dışı ne varsa yaşama dair

Kurallar ise sergüzeşt bir familya

Ve insanlık adaletin peşinde

Gel gör ki sevgi de iyi niyet de firarda.

 

Sağdıcı günün

Yoldaşı kalemin

Sürmenaj olan renklerinse tek duası

Elbet kavuşabilmek ve boyamak evreni

Vazgeçilmez gök kuşağıyla.

 

Ve kasvetli hava dağıldı

Ekimin güftesi

Yağan sağanağın rahmeti

Temizlendiği kadar yeryüzü

Tok sesinde bilinmezin

Artık kimse her yalana kılıf geçiren

En çok da ukdesi mevsimin

Sevgi rüzgarına denk düşen gecenin

Koyultulmuş teninde saklı

Kah aşk kah melankoli

Kah seda kah sema

Kimse sefasını cefaya dönüştüren

Ve her insan hamt ettiği kadar mutlu

Şükre binaen taşan sabrına noktayı da koydu mu

Umudun utkusu;

Ufkun uğuru

Aşka küsmeden

Hız kesmeden de yaşarken…


( Umudun Telvesi İnancın Her Zerresi... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 4.10.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu