
Senin Ardında
Bir
sabahın eşiğinde
Göğsümde
büyüyen bir uğultu var
Ne
rüzgâr, ne kuş, ne de şehir.
İçimde
biriken,
Adını
koyamadığım bir bekleyiş.
Yolun
kıyısında durmuşum,
Geçip
gidenlere el etmeden.
Bir
zamanlar tuttuğum eller
Şimdi
gölgede,
Ama
hâlâ sıcaklıkları avuçlarımda.
Bir
adım atsam
Çözülür
mü bu düğüm,
Yoksa
daha mı sıkı sarar
Geçmişin
ince ipliği?
Ve
sen,
Bir
zamanlar gözlerime düşen ışık,
Şimdi
uzak bir pencerede
Perde
aralığından sızan
Bir
hatıra gibisin.
Gecenin
en ince yerinden
Bir
düşünce sızıyor içime
Ne
zaman unuttum beni, kendini
Bir
başkasının gözlerinde seni ararken?
Bir
sandal gibi
Kıyıya
bağlı ama dalgaya meyilli,
Duruyorum
Ne
ileri, ne geri gidebiliyorum.
Sesler
geçiyor yanımdan,
Tanıdık
bir gülüş,
Bir
çocukluk şarkısı,
Bir
annenin telaşlı adımları.
Hepsi
birer yankı şimdi,
Duvarlara
çarpıp dönen.
Ben
hâlâ o ilk çağrının senin sesinin peşindeyim,
Adımı
söyleyen bir sesin
Ardında
sürükleniyorum.
Mehmet
Aluç