
Biz Anadolu’yuz
Bak şu vatana, cennetten bir köşe
Kucak açmış bekliyor, börtü, böceği, insanı
Tam tekmil varlık âlemi ona selam duruyor
Bin bir renk türüyle bağrında yaşıyor
Cennetin pınarları dağlarımda coşuyor
-/-
Ne oluyor sana insan, şikâyetin nedir ki
Şikâyetin nefsin mi, yoksa insanlığın mı?
O yükü taşımazsan, bil zelil olursun zelil
Hûda yükledi dağlara da, dağlar inledi
Sağır sultanlar bile kulak oldu dinledi
-/-
Eleste sorumluluğu insanlar yüklendi
İnsanı kıldı Hûda, eşref-i mahlûkat
İşte baş, işte akıl, o şanı bil emanet
İnsanların renkleri, dilleri ve inancı
Neden başımıza dert oldu…
-/-
Anadolu ülfetini ruhumuzda estirelim
Ocu, bucu demeden birliğe yürüyelim
Kendimiz rengiyle boyanalım coşalım
Öfke pisliğini şeytan inine küreyelim
Gönülden gönüle gönül aynası tutalım
-/-
Gamları-kederleri birbirimize katalım,
Nifak tohumlarını ayaklarımızla ezelim
Hep bir ağızdan, “biz Anadolu’yuz” diyelim
Acı olsa da soğanımız bal niyetine yiyelim
Akan gözyaşlarımızı elbirliğiyle silelim
Anadolu’mun bağrında umuda yürüyelim…
“Biz Anadolu’yuz” diyerek aslımıza dönelim
-/-
Sünni-Alevi diyerek dinimizde bölündük
Türk-Kürt diyerek, aslımıza sırt döndük
Kardeşkanı döküldü de, timsal gibi ağladık
Çoluk-çocuk demeden yürekleri dağladık
Bölünmeye cevaz yok, bilelim İslam’da
Bu şeytani tuzaklardan Allah’a dönelim
Düşmanı, iblisleri sağır edelim birlikte
Haykıralım tek bir ses “Biz Anadolu’yuz”
-/-
Nevruzlu günlerimiz, sevinçtir hepimize
Yeniden dirilişin müjdesidir çiçekler
Ateşleri yakalım, demirleri dövelim
Doğusu-batısı tüm yönler bize çıksın
Halayımızı, zeybeğimizi birlikte çekelim
Hep birlikte Anadolu sofrasını kuralım
Sofrasını kuralımda sefasını sürelim
“Biz Anadolu’yuz” nidası dağı-taşı inletsin
Ay yıldızlı bayrağımız özgürce dalgalansın…